HANİ ANNE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ÇİLEKEŞ ANNEME...(Şiiriolduğu gibi yazdım sonra düzeltirim diye.Sizlerin de eleştirilerini beklerim...)
Ruhun ebedi yolculuğuna çıkarken
Rüyalarım seni aradı,yanında ben yoktum anne. Soğuk iklim rüzgarları penceremde Acı acı ıslıklar çalarken Elimde fotoğrafın sana sarılıp ağladım anne… Gözlerin ,her dem acı ızdırapla bakan gözlerin Gözlerimin önüne geldi yine yanık buğday tenin Bu feleğin çemberi dar geldi Yüreğimden birkaç damla döküldü ‘Anne..Anne…’ Hani şekerli suda ekmek ıslatıp Çay kaşığı ile yedirdiğin geceler Hepsi bir bir geçti bu gece. Eski şalvarından yırtıp Altıma bağladığın bezler… Kaç şiddet seli geçti başının üstünden ‘Çektiğim acıları yazsam Dünyanın en acıklı romanı olur’ derdin ya O romanda yine ruhunda saklı kaldı anne… Mahallede acı biber kızartması yiyemeyen Duyarsız komşular vardı da Kapıp bize getirirlerdi ya anne. Biz acı yemeyi, acı çekmeyi O acı biberlerden öğrendik. Anne senin için bir acı biber diktim saksıya Her bakışta seni hatırlıyorum. Bir de komşularımızın Acıdan başka yemek getirmeyişlerini… Hani anne, ben liseye gidiyordum. Sabah ilçe otobüsüne binmek için Köy meydanına inmiştim. Sen ırgatlığına gittiğin heriften İki günlük alacağını istemeye gitmiştin… Hani o hurda minibüsün ardından bakarken Beni görüp üzülmesin diye gözyaşlarını saklardın Uzaklaşırken silerdin ya Ben en son noktada gözyaşlarını silişini görürdüm anne… Şu ekin tarlası senin Bu ekin tarlası benim Al sana içanadolu’nun yanık toprağı Her karışında hep senin parmak izlerin… Mahalleli kadınlar hep seni sorarlardı ‘A be kadın çık aramıza bir kere’ ‘Üç beş laflayalım a kadın Emine’ Senin işin başından aşkın laflayamazdın… Elbilseler gelirdi hani anne İzmir’den İstanbul’dan Hep zenginlerin giydiği fantastik olanlardan Hepsi yepyeni gelirdi bize Ama hiç biri giyilmezdi bizim köy yerinde. Gene de içlerinden renkleri tutanlarını keser Eskimiş elbiselerimize yama yapar giydirirdin. Hani ayakkabılar gelirdi anne Hepsi yüksek topuklu ayakkabılar. Kız kardeşlerim giyebilmek için Topuklarını keserlerdi… Büyük gelenler önemli değildi İçini keçe ile doldurur Bize uydururdun ya hani Hani anne ikiyüzlü insanları Sevmeye başlamıştın Çevrende yirmi yüzlü insanlar vardı da. Bizi tek yüzlü yetiştirmeye çalışmıştın. Hep dua ederdin ‘Allahım beni ele muhtaç etme’ diye Bu dualar semada kabul görür Kimseye muhtac olmazdın. Kolun yen içinde kırılır Başın fes içinde yarılırdı. Kerpiçten evimizi yapıyorlardı Yalınayak çamur çiğnemiştin Hepsini tahtadan geçirip kerpiç yapmıştın, O zaman topal bir merkebimiz vardı hani. Onca kerpici bu merkeple Onca yoldan taşımıştın… Bir gün usanmıştın el evinde oturmaktan Daha inşaatı bitmeden bir odasını sıvamıştın. Pencere yaptıramamış yerine şeffaf naylon çakmıştın… Anne bugün o evin pencereleri var. Perdeleri var, hem de en güzelinden. Tuvaleti de içeriye aldık Yanına birde banyo yaptık., Ama sen, mutfağa yaptırdığımız Mermer tezgah üzerinde bulaşığını Yıkayamadın ki anne… Hani anne, babam kahvehaneden eve gelir Senden sigara parası isterdi ‘Yok bende ne arasın para’ derdin Babam sıkıştırır ‘Git nerden bulursan bul’ Derdi ya sana Babam bugün yine aynı anne. Gene sigara içiyor… Yaşlılık aylığından içiyor anne… Gönlüm hep seni en güzel yerlere götürmek istedi Bir gün en güzel elbiseleri En güzel yiyecekleri teklif etmiştim de sana. ‘Her şeyin mevsimi var oğlum O mevsimi sizin baharınızda tükettim ben’ demiştin ya hani… Hani evimizde su yoktu anne Çamaşırları dereye götürür Hepsini tokmaktan geçirirdin. Oraya serer, orada kurumasını bekler Akşama çuvalla basar eve gelirdin. Sonra evimize su gelmişti ya anne Oturup mutluluk gözyaşları dökmüştün hani Yıllar geçmişti anne Sana bir anneler günü Bir çift altın küpe almıştım. Sen yine kardeşine lazım diye Hiç takmadan satmıştın. Ben sana layık oldum mu ki anne Sana kaç iyi kelime döküldü dudaklarımdan Ve kimbilir kaç sözüm seni yaraladı. Babam, akrabalarım içinde açan Boynu bükük kardelen çiçeğim. Sen kendi hayatını bize sattın Yine dimdik yine koskoca yüreğinle Kalbimin en derin yerinde yine ayaktasın… Yine aynı kadere talip Yine aynı enstrümanları çalmaktasın… Bu gün anneler günü anne Sana bir dua gönderiyorum Cennette ayaklarının altında Son defa bir yer istiyorum Seni koklamak ,seni duymak Sende kaybolmak istiyorum… CANIM ANAM… TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLARIM... KONYA 09/05/2009/ SAAT:15:40 CUMARTESİ |
daha yarısına gelmeden titremeye başlayan sesimle,
seslendirdim şiirinizi
kutuyorum yüreğinizi
sevgiyle kalın ..