Kıskanç
Ensene sakin bir kelebek gibi öpücük koyan birini kıskandım
Şimdi ben de sen kadarım bilmem iyi mi? Bilmediğimiz dansları çok iyi yaptığımızı düşünüyorum senle Minnacık olup dizlerine yatıyorum Elindeki nergisi koklayıp uyuyorum Zorlukla ördüğün saçlarını inatla çözmeye başlıyorum Biz Avrupa’nın göbeğinde Anadolu içimizde Lüks bir lokantada yemekteyiz Senden gitmek zor çünkü sen bensin Sen yitirmişliklerimizin tamircisi tatlı şey Söyle bakayım kaç yaşında bu kendinden kaçışların Güneş silik buralarda insanlar soluk Acı çekmek özgürlüğünde sesi çıkmayanlar göledindeyiz Turuncudan bozma kahverengiler hükmediyor oyunlarımıza Şövalyesi ölmüş bakışlarımızın kurban edildiği saatlerde Setresi kan balçığı altı kadın belirdi Terk edilmiş uğursuzlar köyünde bir düğün vardı Çingene tiyatrosu, ufak çapta bir sirk oluşuverdi Karanlığa adanmış bir şarkı söylüyorlardı Aynı altı kadın tekmili birden dans edip durdu Saçına değen tülü kıskandım Şimdi ben de sen kadarım bilmem iyi mi? 07.05.09 |