YOLCULUK
Islaktı saçları,güzeldi yine o nefis dudakları.
Onu gördüğümde gözlerinde yine gözyaşları, Elinde bir mendil,giderdi yolumdan gitmek istemese bile. Yolumuz çoktan bitmişti zaten,ikimizde farkında değildik bu durumun. Eksik bir aksanla ses belirdi ileriden. Yolun sonundan,geriye doğru yolculuk başlıyordu. Etrafımda eşsiz anılarla kaplı kaldırımlar...elimde bavulum... Onun saçları hala ıslaktı. Buruk bir güzellik çevresini sarmalamıştı onu her zaman ki gibi. Daha nasıl betimlenirdi ki? Frambuazlı turta kadar güzel,en az onun kadar damağımda kalıcıydı teni,kokusu. Sonra sonra... Sisli bir camdan bakar gibi dona kalmıştı etraftaki insanlar. Garip bir fısıltıyla bize bakıyorlardı.Ne olmuştu ki bize? Neydi bu acı konuşmalar? Sormaya çalıştım ama duymadılar sanırım... |