Çelişkili Bir Masaldır Hayat
-Ayrılık sürdüm tene, masal kendine küstü
Her sevda doyumsuzluğun tarlasında düştü- Tene yayıldıkça sancı, karışır insanın harcı Boşaldıkça zemberek, akrep sokar yelkovanı Her insan özünü arar, dudak öperken uçukları Sözün katmanı derindir, kaybolan gün artığı. —Miadı dolmuş oyuncaklar mezadında akşam Gitmelerin tarlalarında çamurla oynuyor adam- Geçici vedaların gömütlüğünde meşale yanıyor Eskici köhne bir aşk arabasında hatıraları taşıyor Toprakta dışkı, daldaki son yaprağı tırtıl yutuyor, Kalpte hazin yaşam aşkı, sirenler ayrılığa çalıyor, —Cennetin kapısında zebaniler, cehennemde curcuna Gerilimin demirini örüyor insanlar, tutukladılar zinciri- Kusursuz yaşayışların formülü defterde, karadır rengi Her sorunun yanıtı evet, hayırlara vesile et memleketi Kayıp adresleri arar inzibatlar, eşkıya’m yutmuş tableti Bağrımda ızdıraplı bir yara, silmişler kütükten suretimizi. —Dereler kum tutmuyor artık, talanlandı yeşil ovalar Yer altına kuruluyor kentler, duvarlarda kanlı yalanlar- Firari öpüşlerin dergâhında sabırla örttüm ben yarayı Güle dokundukça kanadı, nurlu bir ışık geceyi salladı Doyumsuz sarılışların aynaları bin bir yerinden çatladı Şakağımda büyüdü aşka öfke, her veda kendini sakladı. Selahattin Yetgin |
Güle dokundukça kanadı, nurlu bir ışık geceyi salladı
Doyumsuz sarılışların aynaları bin bir yerinden çatladı
Şakağımda büyüdü aşka öfke, her veda kendini sakladı.
yüreğine sağlık ustam dert görme