“ö.ç.m” den SilikozisTaşı toprağı altın İstanbul’da Sonunda bir iş bulabilmişti genç adam Bir kot taşlama atölyesinde Kotları beyazlatacaktı, Eskimiş havası verecekti onlara Zehir soluyarak havadan Her gün ciğerinden bir parça vererek… Kaç yıl ömrü kaldığını bilmeden Ekmek götürecekti çocuklarına İki yıl çalışabildi ancak Nefes alamıyordu Ciğerlerine saplanmıştı bir illet Acile götürdüler apar topar Akciğer filmi harita gibiydi Her yer benek benek Teşhis konmuştu: Silikozis. O da neydi? Amansız bir hastalıktı bu Tek çare akciğer nakliydi Ve bir gün göçtü gitti genç adam Nakil beklerken... Adnan Ünal “ö.ç.m” |
Biz insanlar ;yaşama ve insanlara değer verseydik,ruhumuzun terkettiği bedenimizle soğulcanları ve yılanları besleyeceğimize ,arkamızda bıraktığımız ,hayata tutunmaya çalışan, hasta yatağında ''nakil sırası sana geldi'' diye umutla haber bekleyen hastalarımızı düşünür ,diğer tarafda işimize yaramayacak organlarımızı fani dünyada bırakıp öle giderdik.
Malesef ateş düştüğü yeri yakıyor,sineye düşen ateşin de dumanı çıkmadığından,biri ağlarken diğeri çok rahat kahkaha atabiliyor.
Yanan yüreklere ,serin yeller
Sıra bekleyenlere de,sevinçli haberler ,
Üstada da ,nice şiirler dilerim
Saygılar