Kırık Oyuncak
farkına vardığımdan beri kendime ihanetlerimin,
sıradan bir sevdayla yetinemiyorum durmadan başkalarının aşkında gözlerim küçük ayrıntıları inceleyip kendime pay çıkartıp gerçekleri benim renklerimle boyuyorum ne beni çıkartınca içinden mantıklı kalıyor açıklamalarım nede ben söyleyene kadar inanıyorlar olan bitene soyulamayan kabugu gibi hayatın, uzerinden silkinip atamadıkların gün boyu aklının köşesinde durur ne unutmayı beceriyorsun nede unutmuş gibi yapıp etrafına gülümsemeyi onu içinden çıkardığından beri ne kadarını kaplıyorsun kendi hayatının o hayatına girmeden önce ne kadar sahibiydin? şimdi gitti diyerek doldurduğun satırların büyüsune kapılıp kendini tatmin etme telaşında sabah olsun diye sarhoşluğuna gömuyorsun anılarını yazıyorsun diye değil üstüne attıgın toprak gibi yazdıkların anılarının sanıyorsunki ne kadar çok yazarsan bu sevdayı o kadar derine iner ruhunda ya dibe batmayıp üzerine çıkanları nereye saklarsın? acemi bir tamircinin yapıştırmaya çalıştığı ama bir türlü tamir edemediği kurmalı bir oyuncağın parçalarını... kanımı çekiyor yalnızlığım ne bir itirazım var nede temyize gitmek için bir üst mahkemede yasal dayanaklarım lehimdeki bütün delilleri toplayıp bir kutuya ateşe vermek istiyorum kaybetmek, kaybedilen sensen eğer mazeretlerin bir halta yaramadığıdır kaybetmek, sahip oldugum evin içindeki sesinin yankısını silmekse eğer duvarlarımdan bir sabah daha o odaların birinde uyanamamaktır bütün tıbbi müdahalelere rağmen... |
Güzel yazılmış bütüncül bir Şiirdi.