Yokluğunla yakaladılar beni
Hep istenmeyen zamanlarda yakalandım yokluğuna
bazen kalemimin en keskin olduğu anlarda bazen kulağıma çalınan hoş bir şarkıda kimi zamanda yürüdüğüm kalabalığın arasında belirdi gözlerin gözlerin fırtına sonrasındaki denizin maviliği belki kaçarsın diye korkumdan bir selam bile veremedim Hep istenmeyen zamanlarda yakaladılar yokluğunla beni kimi zaman bir öpüşmede kağıt dudaklarının tadıydı aradığım kimi zaman geceyi birlikte geçirdiğim bir tende tenin yağmur sonrası toprak kokusunu andırırdı öyle saf öyle temiz ve aklımı başımdan alan bazen evimin duvarlarında buldular seni Satırlarımın arasında yakalandım senle hatta resmini buldular cüzdanımda sakladığım bir tutam kızıl saçınla sıkıldım artık beraber olduğum kadınların beni ben gibi sev ben o değilim bende onu arama demesinden Kim öpse beni yada kim benimle sabahı karşılamaya kalksa hep yokluğunla yakaladı şafak vaktinde Hep kıskandılar seni Yokluğunla sevişirken yakalandım tan ağarırken Ben hiç anlatamadım seni onlara Sustum kaldım yine Başka dudaklara alışamadım başka kokular cezbetmedi hiç beni Ben ben hiç istemedim bir başkasıyla sabahı karşılamayı oysa sadece seninle bulmak isterdim Şafak vaktini seninle uyanmak isterdim sabahlara konunun sindiği herhangi bir odada olmadı ..... şimdi başkalarının öpmeleriyle uyanıyoruz Çok ama çok yorgunum Seni seni çok özlüyorum sen niye elin oldunki |