Tırnaklarım
Kımızın keşfi ruhun sarhoşluğunu ayılttı
Ve kucakladı harabeler en güzel şarkıları Bedenler, mevsimlerin figüran ayyaşları, Geda sokağında Tırnaklar makberin soğuk karanlığını Ya ben… Tırnaklar tenim yıldızları Seyreder ruhum gözlerimi Zamanın sonuna sıkışmış hülya Dirilir penceremin önünde, Ve ben tırnaklarım yaşamın en saf duasını “Âmin”i yaralar, gönlümse ağlar ki doğurur en küçük haykırışı Akşamcı rüzgârlar savurur ölüm süprüntülerini Ve ten karanlıkta şeytanları boğazlar Bense tırnaklarım yaşamın mehtabını Bir bakış savrulur cihana ellerimden En küçük güneşleri doğurur gecem Yüzyıllarda mumyalanan düşler canlanır Ufacık mahlûkatın ayağında ezile ezile Bense tırnaklarım gözlerin karanlığını Gündüzlere sofra açmış yalanları Bir tutam karanfil canlanır ellerimde Tutar tüm yaşamımı ona sunarım… |
elimde birikmiş bir kızıllık
geceye resmi geçit
denize değen her dalgada