Niteliksiz Bir Sızı Tenimizde
Düşlerin onarılmış bahçelerine indi güneş
Nefes nefese bir yaşamın penceresindeyim Dilimde bir şarkı, toprağı eşiyor karıncalar Saçlarımda yangınlar, asi rüzgârlar uçuşuyor. Bu kaçıncı dökülüşüm, sensiz kimsesizliğe Ömrümün delişmen mevsimlerinde hüzün Bir elimde yokluğun, diğerinde olmazlığın Kaçıncı hiddetlenişim ben varlığının közüne. Islak mendiller taşıdık biz yıllarca cebimizde Her damlada, her hıçkırıkta döndük kendimize Mutluluk rolleriyle soyunduk ah düşlerimizde Zaman aşırı sevdaların koynunda uyuyakaldık. Kirlendi renkler, hercai aşklar geri dönüşümde Sevdanın filmi oynamıyor artık beyaz perdede Yanaklardan süzülmüyor yaş, unuttuk rol kimde? Niteliksiz bir sızı tenimizde, üşüyoruz her iklimde. Vazoda çiçek, yüzde gülücük, yürekte aşk kanıyor Mutluluk pozları sahte, yalan ırmağı tersine akıyor Acımış soframızdaki yemek, akıbetimiz bilinmiyor Yüreğimizdeki yaşam ateşi günlerdir boşa yanıyor. Selahattin Yetgin |