Kır Çiçeğim
Çiçekli dallarıma da düştü sonunda kar
Karmakarışık sevdalarımın bedelini ödemek sırası geldi işte Kaçışlarımın yorgunluğu belirdi bedenimde Ellerim benim değil, Gözlerim eskisi gibi her gülen yüze aldanıcı değil. Ayaklarım inat ediyor yalancı sevgilere yürümeye. Yüreğim, ah o yüreğim yok mu ya? O olmasa her şey ne kolay olurdu Ne kolay olurdu, her şeye razı olup yaşamak. Kaçıyorum senden, senden ve sevdandan Kahırlı şarkılara adadım kendimi Onlarla günümü gün ediyor, Ağıtlarla sensizlik dağlarında ayine duruyorum Nereye kadar gideceğimi bilmesem de, Gözlerinden kaçmak bile güzel. Senin acılarını da katıp yüreğime, Seninle, ama sensizliğe koşar adım kaçmak öylesine güzel ki, Bunu bir yüreğim bilir, bir tek o yaşar o duyguları. Seni, benim gibi kaçmak istediğin sevdalarından koparıp almıştım Limanımın kapılarını ardına kadar açıp, seninle fırtınalara göğüs germiştik. Midye gizemli sevdalardan fal tutmuştuk. Sen seviyor’dan başlardın, ben sevmiyor’dan Sana sevmiyor çıktı, bana seviyor Şaşkınlığımızı yüreğimize gömdük Aşkın tünellerinde yuvarlanırken, Yüreğimizdeki eski aşkların küllerini yeniden eşeledik Sen gururunu koydun bir kenara, ben yalancı aşklarımı Karlar üzerinde yuvarlandık bir zaman seninle Ellerimizin sıcaklığı ile yüreklerimizi ısıttık. Sen kaçtın ellerimden, ben de gözlerinden Sen kaçarken gözlerimi seçtin, bende ellerini Yorgun akşamları çağırdık korku labirentlerinden. Zaman tünellerine dalıp saklambaç oynadık seninle Sen ebe oldun, ben saklanan Ben saklandığım yerden ebe oldum, kapattım gözlerimi, Sen saklandın yüreğimden, gözlerimden, ellerimden Sabır ilmekleri attım yüreğime sonra En zor hangisi ise onu seçtim Gül bahçelerine sakladım onları Karanfilleri severdin sen en çok, ben kır çiçeklerini Sen dağlara güller ektin, ben yüreğine kır çiçekleri Günlerce solmasınlar diye az mı bekledik onları Gözyaşlarımızı bile göstermedik Çevremize yalancı gülücükler ektik, Savrulduk zamanın korkutan saniyelerinde Gizli umutlar büyümedi, soldular bir bir, Tükendiler onlarda, sevdamız gibi Olmadı işte Olamazdı. Bunu sende biliyordun, ben de Kimseleri takmazdık sevmeye çalışırken birbirimizi Korkularımızı severdik en çok O korkuların kucağında yaşayamazdık Korktuk ve koptuk birbirimizden Yüreğimdeki isyanları bir ben bilirim, bir de Allah. ’Güle güle küçüğüm’ Yeni sevdalara yolcu ediyorum şimdi seni Yüreğini üşütme olur mu? Sakın ola her durakta inme Basit ve çocuksu aşklarla karanlıklarda kalma Yanına umudunu da al Gideceğin yerlerde umutsuz yapamazsın Beni sakın düşünme, sen kendine iyi bak Ben nasıl olsa yaşarım buralarda Sana vereceğim bir şeyler olacaktı, Onları da unutmuşum bak Ama olsun, al şu canımı, senin olsun Onu sana adamıştım, seni severken, sana sunmuştum, al yanında kalsın Günün birinde olur ya, kim bilir belki onu da harcarsın Güle güle ’KIR ÇİÇEĞİM’. Yolun açık olsun! ..’ Selahattin Yetgin |
Gitmek istese bile kal deseydin ya.
KIR ÇİÇEKLERİ kendilerine bakamaz ki.
Korunmasızdır onlar , gül gibi değildir
Ezilip acıdıklarını bir tek kendileri bilirler.
Fark etmezler onları ne ezen ne acıtan.
Ne de dalından koparanlar.
Vermişlerse ellerine ya da
Koparıp almışsan, iyi bak onlara
Hiç olmazsa mevsim sonuna kadar.
Bu yetişginlerin dünyasındaki saklanmaçta
her oyuncu ebe rolünü, kendisini bulması için karşısındakine verdi belki de.
Oyuncuların hiç biri ise rolünün farkında değil.
Onun içindir ki herkez saklandığı yerden, maskesini de takmışken yüzüne
yalnızlıktan, insanların vefasızlığından yakınız.
Dostlarını , sevdiklerini, umutlarını.. hayallerini bile bulamaz ,
onların kendisini bulmasını bekler ve ister..
Göğsünde içten yanışlı bir sevdayı taşırken bile üşür.
Ne yapsa nereye gitse yanında taşır yalnızlığını..
ve üşümüşlüğünü.
kederlendirse de güzel yazıydı.
tebrikler sağolun.