Sevgi
bilinmeyen bir akibettir,
yüreǧe düşen, ya da üzüm çekirdeǧinde gizli bir histir bilinmeyen acısı büyüktür düştüǧünde yüreǧe sönmeyen batışlardır başlangıçlara takılıp kalan kırlanǧıç kanatlarında ürkütülen bir korkudur içimizde bize inat yaşayan acıtan ve bazen de öldüren sevinç mi dersen hayır derim hiç düşünmeden bir çocuktur büyümesi gereken adalet dersen o istemez, ihtiyaç duymaz kendiliǧinden aleme hükmeder kendisi ise hükümsüzdür bilgeliǧinden. sevgi bir pınardır sürekli akan daǧlardan, tepelerden, ovalardan, pencerelerden üzerimize gelen… her „hoşgeldin“ dediǧimizde bize acımadan yüklenen. sevgi, bir başbelasıdır acılarıyla yüreǧimize inen dumlupınarda duru bir sudur akan ovada bir meşedir yüzyıllara köksalan damarı derindir, içimizdeki akan sıcak kandan sevgi, bir mükafattır yaşamaǧa dair bazende kanatlı bir kuştur, uçarken kanadı kırılan 27. Mart 2009, Frankfurt am Main, Almanya |