‘Su seni Su göğertmiş, süseni Geçme nâmert köprüsünden Koy aparsın, su seni’
-Altınköprü Türkmen Katliamı-
‘28 Mart günü iftar öncesi, Altunköprü’de oturan ve panik sırasında Kerkük’ten, Tavuk ve Tuzhurmatu’dan kaçarak kente sığınan Türkmenler’den, çocuk, genç ve yaşlı demeden topladıkları tam 102 kişiyi alıp götürdüler. Kutsal ay sadist insanlar tarafından karartılmış; ağlayışlarıyla yürekleri dağlayan analar oruçlarını gözlerinden damlayıp ağızlarına tuzlu sular gibi akan gözyaşlarıyla açmışlardı!
Oruçlu günler bitip, bayram gelmişti ama bu bayram gerçekten ‘bayram’ olacak mıydı? Olmadı... Sevinç içinde yaşanması gereken Ramazan Bayramı acılarla, kederlerle geçti. Ve bayramdan 15 gün sonra…
Dibis Kasabası yakınlarında ‘Kayabaşı’ diye anılan bir yer vardı ve oradaki bir çukurluktan kokular yükseliyordu. Bunu duyan Altunköprülü Türkmenler merak ve endişe içinde Kayabaşı’na ulaşınca o korkunç manzarayla karşılaştılar: Kurşuna dizilerek şehit edilen tam 102 cansız beden üst üste yığılmış halde orada duruyordu!
Altunköprülü Türkmenler, şehitlerini alarak beldelerine götürdüler ve Selahi Semti’nde bulunan şehre hâkim bir tepeye defnettiler. Altunköprü Şehitliği’nde o günden beri her seher tam 102 gül açıyor ve 102 bülbül ilahiler söylüyor.’ (alıntıdır)
Kan döşümde alov saldım meydan meydan serildim Yüğrük atlar gem gıranda bir yay kimin gerildim Gader dedim bunlu başla takvimlere verildim Kör feleğin pek usunu çelmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem
Göğçek Tanrım kudret verdi pusatıma zağ verdi Kor göğsüme gönül verdi her dem yanar dağ verdi Uğrak verdi uğraş verdi parıl parıl çağ verdi Men giderem menden gayrı gelmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem
Hars ocağım gırk bismillah eşiğimde tuğumdur Gün ötesi atalardan vakur cengim yuğumdur Şakağım ki cahil akla yumruk yumruk boğumdur Hoyrat huyum alın yazım silmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem
Kurt özümde nara saldım Bala tahtım eyleye Harda Türk’ün yüreğidir kavi dosta peyleye Secde vakti diz çökende el dizinde söyleye Doksan dokuz ad zikrinde bilmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yüz Min Gılınc Boynum Vursa Ölmek Nedir Bilmerem şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yüz Min Gılınc Boynum Vursa Ölmek Nedir Bilmerem şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hakan'ın kalemine olan saygımdan dolayı son yapılan yorumu görmemiş var saydım kendimi ...Kutlu kalem'in Türk Millet'inin keskin bir kılıcı misal'i hak edene her zaman gerektiği cevabı veriyor ve verecektir Hakan'ım ...
Şiir'in gönülden yürekten gelen Milli bir sadakat ile yazılmış harikulade olmuş kutlarım ...
Göğçek Tanrım kudret verdi pusatıma zağ verdi Kor göğsüme gönül verdi her dem yanar dağ verdi Uğrak verdi uğraş verdi parıl parıl çağ verdi Men giderem menden gayrı gelmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem ...... Şamanizm Irkçılık, Kurtçuluk kokan bu şiiri yadırgadım.. zira esmayı hüsnayı anlatan "velâdet-i inşirâh divânçesi" şiiriniz çok güzeldi..bu tezat değil mi.. inançlı birinden böyle dizeler okumak beni şaşırttı.. kapı ya açıktır ya kapalıdır.3.seçenek yok..
peygamberimizin ırkçılıkla ilgili görüşlerinizi bildiğinizi sanıyorum ve ilgili ayetleri..
bu arada ikimizi İNANÇ bir arada tutabilir ; ama IRK tutabilir mi?
bu ve buna benzer şiirlere yorum yazmam aslında..sizi uyarmak amacıyla yazdım..
samimiyettir esâs olan, İbrahim.. Zirâ Kürt Kürtlüğü ile güzeldir, Arap Araplığı ile ve ben Türklüğüm ile.. idrâke akıl gerek, gökkuşağına renk..
mutlâk suretle hâkim olan Allah'tır..
inanıyorum ki İbrahim, şiiri objektif kriterlere göre değerlendirdiğinde sanatsal açıdan aynı noktada buluşacağımızdan eminim... keza, mes'elenin şamanizm, ırkçılık, kurtçuluk kokan yanı subjektif bir değerlendirmeyi ifâde eder ki, bu doğru bir yaklaşım değildir.. şiirin ırkı olmaz; ek olarak elbetteki şiirlerime kültürüme dâir abideleri nakış nakış işleyeceğim.
teşekkür ediyorum, İbrahim.. saygılarımla...
kısmet olursa, yazın yolum milas'a düşebilir.. eğer mümkün olursa, mutlâka size de uğrayacağım... şiirlerde buluşmak dileği ile...
Kurt özümde nara saldım Bala tahtım eyleye Harda Türk’ün yüreğidir kavi dosta peyleye Secde vakti diz çökende el dizinde söyleye Doksan dokuz ad zikrinde bilmek nedir bilmerem Yüz min gılınc boynum vursa ölmek nedir bilmerem
Şiir'in gönülden yürekten gelen Milli bir sadakat ile yazılmış harikulade olmuş kutlarım ...