VE BENİM BOYNUMDA ATEŞTEN KISKAÇ...mevsim yaz toprak kıraç mı kıraç yol kenarındayım durdum bekliyorum susuz aç bi-ilâç yanıbaşımda yapayalnız unutulmuş bir kavruk ağaç toza belenmiş dalları kendi gölgeye muhtaç dibinde bir tutam bir kara çalı zaman hasret canımda burgaç adresi yok güzergâhımın köşeleri sıyrık meşin bavulum uzanmış ayaklarımın dibine vazgeçmiş uydurma nizamlardan inadına karmakarışık tıklım tıkış ona göre hava hoş yönsüz kararsız yarım kalan benim ve benim boynumda ateşten kıskaç sarı sıcak toz bulutları havalanıp tekrar konuyor saçlarıma yüzümdeki tuzlu izler gibi erimiş asfaltta kaynamış lastik izleri nereye gitsem peşimdeler baştan kayıp bu saklambaç başımı kaldırıyorum karşıda otsuz bir yamaç boynunda çıngırakları şaşkın beş on keçi iki oğlak ve onlara söverek budaklı değneğini sallayan yeni yetme bir sığırtmaç sarı elâ gözlerinde genç umutlar kurşuni bir yılan gibi uzayıp gözden yiten yollar varmak istediği bir büyük şehir okullar arabalar ah...hayat sonsuz bir satranç ben halâ durduğum yerde durup gitmekle kalmak arasındaki sonsuz mesafede partal bir pabuç gibi sefil toz yutup toz soluyarak olta artığı bir sazan gibi debeleniyorum tüm sermayem miadını doldurmuş hasta bir solungaç yanıbaşımda yapyalnız unutulmuş bir kavruk ağaç toza belenmiş dalları kendi gölgeye muhtaç dibinde bir tutam bir kara çalı zaman hasret canımda burgaç... CEYDA GÖRK 25ağustos2008..........23.09 |
yapyalnız
unutulmuş bir kavruk ağaç
toza belenmiş dalları
kendi gölgeye muhtaç
dibinde
bir tutam bir kara çalı zaman
hasret canımda burgaç...
harika dizeler..................
keyifle şiirlendim okurken...............
tebrikler bıraktım sayfanıza.......................
bir demette kır çiçeği...........