GÜLDEN LALEYESudur, güler dökülürken şelale, Bozkırın dilidir açan her lale, Boyun büküp sitem ederken güle; İncinir yüreğim baş çeviririm, Bir lale açılır, ben devrilirim... Hüznüm bundan, gül zamanı doğmuşum, Gül kokularıyla hep uyumuşum, Laleden çok, güle konarken kuşum; Kurdular yoluma zamansız kapan, Her karda, yağmurda, benim ıslanan. Bu yüzden gözlerim her gün buğulu, Kapınızdan geçer sevdanın yolu, İlk kez tanımadım tuttuğum eli; Bilemem ki, neden tutuldu dilim ? Götür istediğin yere gidelim... Oldum şimdilerde bir yol şaşkını, Önce beni vurur, her sel taşkını, Sen nerden bilirsin gülün aşkını? Hayatında bir kez güle yan da gör, Kırk yıl bir sevdaya, sen dayan da gör! Kat beni sulara n’olur biraz gül ! Bir şelale gibi yüksekten dökül, Benim şimdilerde yaralı bülbül Bülbül uslanır mı onca yaradan, Yoksa çıkardın mı beni aradan? Bahardır, yağmurla yıkasan beni, Şimdi gül yerine takasın beni, Yüksek dağ başına çıkarsan beni; Baharla gönlümüz düşsün laleye, Sen götürsen beni bir şelaleye... Hayrettin YAZICI |
Önce beni vurur her sel taşkını,
Sen nerden bilirsin gülün aşkını?
Hayatında bir kez güle yan da gör,
Kırk yıl bir sevdaya sen dayan da gör!
çok güzel dizelerdi.anlamlıydı.yüreğinize sağlık...