İSTANBUL DÜŞLERİ - 1Yarim, İstanbul’u Bende mesken tuttum. Tuttum da, Bir baltaya sap olamadım. Yedi tepede, Kaldırımda köşede Ne yaptıysam, Hiçbir yerde duramadım. Belki vardı da, Ben aradığımı bulamadım. Nasıl geçiyor zaman, Yıllar nasıl biri birini kovalıyor Bir bilsen. Ama bilirsin ya, Ben hiçbir şeyden yılmam. Yarim, yılmadım daha. Çünkü sen vardın hep aklımda, Hiç çıkmadın aklımdan. Aklım dedim de…. Aklıma şaşayım be.. Bir görsen, Bir görsen ne kalabalık burası. Yollardan geçilmiyor Etraf, sanki kayıp düşler tarlası. Ya, o kırık dökük, Her biri bir yanda duran Yitik umutlar da nesi ? Ben bilmiyorum ya Belki de yoktur hiç kimsenin, Toplamaya hevesi. Bir kalemim olsa yeter. Yetmez mi yarim, Koyamaz mıyım her çabasıyla Kalemimin, Tutup da şu kayıp düşleri Ak kağıtlar üstüne ? Başlayamaz mıyım, Her birini tek tek bulup Kırık umutların Onarmaya. Bilirsin, yaparım yapmasına Peki sonra, Sonra ne olacak, söylesene….? ……… Boş ver, Sen, bunları düşünme Sadece beni düşün, beni düşle. Aklımı başımdan aldın yarim Bırak da çalışayım. Doldu İstanbul sokakları Neredeyse taşacak; Bak şu düşlere, Şu kırık umutlara bak Hepsi sabırsız, Hepsi bekliyorlar, diyorlar ki…. Ne zaman, Ne zaman işe başlayacak bu adam. Önce, düşleri toplarım. Kırık umutları ise, Tek tek onarırım sırası ile. ……….. Neden zor olsun, yarim Onlar zaten bilirler Kendi yollarını. Bir kez tuttum mu ellerinden Koşup giderler Ve hiç ayrılmazlar Bir daha sahiplerinden. “İstanbul’un Ortası Deniz” miş, yarim Biterse bu yanda işim, Karşısı da var, bilesin. Ama kaygılanma Yalnızca beni düşün, Ve düşlerinden ayrılma. Ha…bir de, unutma Sakın umudunu kaybetme Ne kaldı ki, Şunun şurasında dönmeme. İstanbul Düşçüsü |
Bir görsen ne kalabalık burası.
Yollardan geçilmiyor
Etraf, sanki kayıp düşler tarlası.
Yüreğine sağlık hocam...