MAHKUM YORGUNLUĞUDün bir kuş gördüm penceremde Gagasında ekmek kırıntısı Şaşkın seyrediyorum bahar mı geldi yoksa? Bir an, Umutlanıyorum Çocukça düşünceler geçiyor aklımdan Kirişi kırıp kaçmak istiyorum Sonrası kurtuluş sonrası özgürlük Heyhat… Başaramıyorum Prangalar vurulmuş ayaklarıma Attığım adımları sayıyorum Bileklerim kelepçeli zincirle bağlanmışım buraya Peşimde anılar Kurtulamıyorum Eski bir şarkının melodisi çınlıyor kulaklarımda Ben mahkum, Yüreğim koşuyor nağmelerin peşi sıra Durduramıyorum Bazen sarhoş naralarına karışıyor kadın kahkahası Şuh bir ses hayatım diyor diğeri halâ gülmede Özlemişmiyim ne? Ah bu mahkumiyeti Kaldıramıyorum Loş odamda, gölgelerde bir yüz arıyor gözlerim Siliniyor şekiller bulanıklaşıyor çerçevedeki resim Kimdi kimin nesiydi Unutmuşum, Tanıyamıyorum. Yürümeye başladım dermansız dizlerimin üzerinde Kapının ardına kadar vardım Sonrası karanlık Sonrası ölüm Açamıyorum. Hüseyin AKOVALI |
şiirlerinizden biraz seçtim ve okudum genel olarak yaşamdan bir kaçış gördüm...sadece bu şiir için demiyorum ölüm fikri sizin için kızkardeş kadar yakın..ama ifade biçiminiz çok derin..bence ölümü yalnızlığı şiirinize mahkum etmişsiniz...siz şiirle bunları yaşıyorsunuz öyle hissettim .doğru olduğunu umarım..okuduğum şirler de duygu vardı benim için şiirde duygu okuyanı sarmalı..herkes kendine pay bulmalı ..şiirleriniz öyle..kaybolunacak şiirler...varolun...