babamHARİKAYDI BABAM Bir yetimdi doğduğunda. Umutsuz vakaydı babam. Pişman oldu doğduğuna. Sanki bir şakaydı babam. Altı yaşında öksüzdü. Çorak bozkırlarda yüzdü. Dosdoğruydu; sözü sözdü. Yani bambaşkaydı babam. Sonra bahtı Şehbal açtı. Sürülerle kucaklaştı. Dereler, bayırlar aştı. Babam, harikaydı babam. Tok gözlüydü, sabırlıydı. Kalp kırmazdı, hatırlıydı. Civandı, delikanlıydı. Yıldız gibi kaydı babam. Yazın ırgattı tarlada. Güzün sürüyle kırlarda. Kıymadı sekiz evlada. Kendisine kıydı babam. 11.05.2006 |
tebrik ederim çok güzel bende daha önce yayınladığım bir şiirimle sayfanıza konu oldum sevgiler....
TOROSLAR KADAR HEYBETLİDİR ANADOLUDA BABALAR!
Toprağı kazıyor nasırlı ellerin,.
Hallaç gibi eriyor ellerinde toprak .
Filizleniyor alın terin,
Anadoluda kavruktur babalar.
Gün doğmadan tarlada tırpanda,
Anadolu anasıyla
Sırt sırta omuz omuza.
İşte babalar!
Emektir, berekettir, anadoluda.
Belki sırtında yoktur yeni urbası.
Çocuğuna alır
İskarpinin en alasını,
Analarının solmuştur
Yemenisinin oyaları,
Kızlarına giydirirler
Bindallılarının en alasını.
İşte beyler!
Anadoluda
Bu kadar cömertir,
Anası ve babası.
Yüreği mert,
Gönlü cömert,
Toroslar kadar heybetlidir,
Anadolunun babaları.
Mahmudiye DÜZKAYA.