DİRENİŞ
Yaşamak,zor sanat.
ve biz inadına üretken ruhumuzla en güzel tablosunu yapacağız,acılarımızın. En güzel türküsünü çalacağız yarınlarımızın öğrenci evlerindeki bağlamamızla. Yürüyüşümüzün şiirini haykıracağız özgür kürsülerde. Altın Palmiye alacağız belki YOL ile. O zaman yumruğumuzu kaldıracağız havaya. Proleterin evindeki sobanın üzerinde kaynayan çaydanlık gibi içimiz. İçimiz içimize sığmıyor ve belki bir sabah annelerimiz acılarını süpürmek için açtığında kapılarını bizi bulacak tıraşlı halimizle ellerimizle ya sıcak ekmek ya da gelecek. Kim bilir belki dağlar selam duracak romanlarımıza, Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık gecelerde Yüz üstü yatıp su içeceğiz ırmaklardan doya doya. Her birimiz birer İnce Memed olacağız Çukurava’ da Üretken ruhumuz ve malzemesi bol yaşamımız hiç bitmeyecek bir ölümle bin doğacağız Pir Sultan ellerinde. Kim bilir belki bize su verecek o zaman uçsuz bucaksız bozkırlarımızı yeşerten Amara. Sonra bir kızın elinden tutup ona kitap olacak güneşe uzanan. Tarifsiz bir destana dönecek zaman tarih bulacak o zaman kimi yazacağını ve kirli suratlar Nemrut ateşlerine düşecek. Kendi ateşinde yanmayı tadacak zulüm. Kapılarımız çalınacak korkmayacağız Dicle’nin bir avaz yakarışında, ağıt yakmadan Kirli yeşil gecelere dönmeyecek köylerimiz Çocukluğumuzun şiirsel düşlerinde büyüyeceğiz. Tebessümlerimizin arka bahçesinde Çiçek bile açacak ve koparılmayacak Dalından çocuklarımız gibi. 12 ay yaşayacağız anlayacağın 12 sinde vurulmadan bir kızıl vakti. Panzerleri müzelerde göreceğiz Hatıra fotoğrafı bile çekmeyeceğiz albümümüz kabarıktır biliriz çünkü Ve susmayacak dilimiz patikalarda Hêlîn Hêlîn… Silahşor olmayacak kalemimiz. Sabah sabah hürriyet milliyet Bu ne rezalet Demeyeceğiz. çünkü barışı da okuyacağız onura bulanmış sayfalarda. |