Dedim ki ay gözel ( 4 )Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Dedim ki ay gözel 3
Dedim ki; ay gözel sümbül mü eşin? Zemheri erişmez bil dedi güldü Şavk’ın bir eşidir doğan güneşin Ozana yakışır dil dedi güldü Âşiyâna benzer sendeki sihir Zuhâli uzatsam yeter mi mihir? Yüzün ay tomurcuk gözlerin bahir İçi fersah fersah mil dedi, güldü Dedim ki; ay gözel Kaf mıdır yurdun? Kaç asır yol aldın kaç kanat vurdun? Yoksa yoruldun da ondan mı durdun? Değmedi elime el dedi güldü Gamzelerin reyhan ipektir elin Huriler kıskanır nedir bu hâlin? Yüzünü sarmasın aman melâlin Firdevs’tir şirine çöl dedi güldü Dedim ki; ay gözel yüreğin gani Baktıkça şâd eder bakışın beni Ben kerem olayım sen Aslı yani O zaman sırrını bul dedi güldü Güldükçe yüzünde açıyor Bahar Sanki gözlerinden çıkıyor buhar Seni anlatmaya takatim mi var? Uzan da gözümü sil dedi güldü Dedim ki; ay gözel nerdedir yerin Duruşun Sultan’dan daha da narin Ömrü Gülşen olur sevdiğin yârin Dilersen Oba’ma gel dedi güldü Garip bir Ozan’ım dağlarda gezen Sazının teline derdini düzen Korkum o ki bir gün olursun bezen Bu sözler gönlüme zûl dedi güldü Dedim ki; ay gözel eyleşme yazık Çile yorganımdır teselli azık Nasıl inanayım talihim bozuk Aşarsan aşılır yol dedi güldü Sözlerin zebercet şanımdır yazı Ben bir çoban olsam sen de bir kuzu Acep ayırır mı mevsimler bizi? Bülbülsüz yaşar mı gül dedi güldü Dedim ki; ay gözel lisanım şaştı Bu baht-ı saadet boyumu aştı Yüreğim yerinden önüme düştü Yolumda yoldaşım ol dedi güldü Ardın sıra gelip Oba’nı görsem Diz vurup atana huzura ersem Makberî’ye seni Sultan dilersem Olurum gönlüne kul dedi güldü Makberî -Ahmet Akkoyun.........31/10/2008........00:02.......İst, Bir gözeli gördüm, çeşme başında, Dedim Sultan mısın, sır dedi güldü. Sordum sual ettim, yirmi yaşında, Uzan da destimi, ver dedi güldü. Dedim ki ay gözel, doldursan tası, Elinden su içip, dindirsem yası. Ben bir kara toprak, sen can Elmas’ı, Beni de taşıyan, yer dedi güldü. İbrişim kemeri, sarışın nazlı, Çeşmenin başında, duruşun nazlı, Testiyi omzuna, vuruşun nazlı, Çalarsan dinlerim, Tar dedi güldü. Dedim ki ay gözel, şavkın yakar mı? Nazârın değerse, dağı yıkar mı? Seni seven şaşıp, senden bıkar mı? Seven bilir amma, zor dedi güldü. Söyle Ay ve Güneş, sana vurgun mu? Yüzünde gamzeler, yoksa dargın mı? İpek saçlarında, rüzgâr yorgun mu? Sözlerin zebercet, dürr dedi güldü. Dedim ki ay gözel, görkemin yüce, Hicrinden mi doğar, karanlık gece? Bir bir hâllerini, sorayım nice? Özüm sözüm budur, gör dedi güldü. Sen derya olsaydın, ben ise mahi, Dalgan kıyılara, taşır mı sahi? Ağanla tanışıp, olsaydım ahi, Varıp divanına, gir dedi güldü. Dedim ki ay gözel, sen Zühre gibi, Gözüm değer değmez, olmuşum tabî, Dar geldi göğsümü, saklayan kabı, Göğsünü zorlayan, kor dedi güldü. Ben bağban olsaydım, sende reyhanı, Kokunla mest etsen, bu köhne canı, Seni sevmek elbet, ömrümün şanı, Bahtın zincirini kır, dedi güldü. Dedim ki ay gözel, baldan mı dilin? Yüzümü yakıyor, değdikçe yelin, Hele söyle gözel, nicedir hâlin? Özünü dağlara, sür dedi güldü. Ben seyyah olayım, sen onun yolu, Üstüme serseydin, muhabbet çulu, Kerem eyle n’ola, ey Allah kulu, Sen yine yolumda, dur dedi güldü. Dedim ki ay gözel. başımın tacı. Sen bir Maral olsan. ben de bir avcı. Nasıl ok atayım. ölümden acı. Kıyarsan sinemden, vur dedi güldü. Sen bir Bulut olsan, ben damla ona, Yerlere düşürme, gizle sol yana, Ben bir Şahin olsam, sen de bir suna, Avlar mısın beni, yâr dedi güldü. Dedim ki ay gözel, üzme Bülbül’ü, Sen ki vurulduğu, en gözel gülü, Var mı acep bunun, başka bir yolu? Yürü de ata’ma, sor dedi güldü. Ben bir Bahar olsam, sen de lalesi, Ben bir gece olsam, sen de hâle’si, Diner miydi acep, sevda nâle’si? Benimde gönlüme kâr dedi güldü. Dedim ki ay gözel, sözlerin şirin, Dile gir gönlüme, hazırdır yerin, Makberi’dir senin, vefâkar yârin, Uzan da boynumu, sar dedi güldü… Makberi – Ahmet Akkoyun………… |