3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2135
Okunma
Ağaçların hazır olda durduğunu
Gördün mü hiç sen güzelim
Kuşların havada devriye gezdiğini
Gördün mü hiç sen güzelim
Görmedin göremezsin
Çünkü sen asker değilsin
Kimi ağaçlar bitkin, bezgin
Belikli ayakta çok durmuş
Genç fidan teselli veriyor
Sabret büyüğüm yorgunluktandır,
Dediğini hiç duydun mu? Güzelim
Duymadın duyamazsın
Çünkü sen asker değilsin
Taşlar dizilmiş sıra sıra
Belli tören var yada karşılama
Karargahtan bir ses, Dikkaaat!!!
Duyulur kaldırımın gür sesi
Bu kaldırımda hiç yürüdün mü güzelim
Yürümedin yürüyemezsin
Çünkü sen asker değilsin
Elbiselerin tek renk olduğunu
Yolları hasretin hüznün sardığını
Koğuşların yalnızlarla dolu olduğunu
Ayrı dünyaları yaşayan topluluğun
İçinde hiç oldun mu güzelim
Olmadın, olamazsın
Çünkü sen asken değilsin
Konuşurken gözlerin dolduğunu
Dinlerken benizlerin solduğunu
Telefonda, mektupta teselli bulduğunu
Gördün mü hiç sen güzelim?
Görmedin, göremezsin
Çünkü sen asker değilsin,,
Büyüğün, küçüğün karıştığı
Saygısızlığın, ahlaksızlıkla yarıştığı
Bir hiç uğruna insanların vuruştuğu
Aklın, mantığın havada uçuştuğu
Kocaman boş günlerin geçtiğini
Yaşadın mı hiç sen güzelim?
Yaşamadın, yaşayamazsın,,
Çünkü sen asker değilsin,
Evetlerin, emretlerin yalan
Dostluğun, arkadaşlığın palavra
Unutmam, unutamam sözünün boş
Yağcılığın vazgeçilmez olduğunu
Gördün mü hiç sen güzelim?
Görmedin, göremezsin
Çünkü sen asker değilsin,,