AYYAŞI. Kuytu köşelerden sinerek yürüyorum Ceketimin yakası kalkık Kamburum çıkık Görmesin diye kimse beni Sessizce giriyorum. Bu izbe meyhanede Birbirine karışmış Şarap kokuları sarhoş kahkahaları Meyhanecinin asık suratı Çekilmiyor lâkin Gece korkusu, yalnızlık ve ümitsizlik Sürüklüyor beni her akşam aynı masaya Önümde mezelerim, içkim kül tablam Peş peşe yaktığım sigaralar Hüzünlü şarkılar Aklıma geliyor şarkıdaki müjgan la ağlaşmalar Gülümsüyorum. Ara sıra taş atmalar Hatta kasıtlı sataşmalar Hey bak şair bozuntusu gelmiş yine Yahu bu kadar gürültüde Ne yazar ki insan? Eski aşklarını herhalde Aldırmıyorum. II. Ellerimin titremesi geçti nihayet rahatladım Gitmek vakti geldi artık Epey geç oldu gece Hancı son taşı atıyor Burada yatmaya niyetlisin galiba? Bilmiyor ki… Uyuyabilsem ne işim var meyhanede. III. Dönüyorum geldiğim yoldan evime Ellerim ceplerimde üşüyerek Gitmesem de olur aslında Şimdi yatağım benden soğuktur Kim uğraşacak bir de o’nu ısıtmaya Karar verdim Her gün önünden geçtiğim Parkta oturacağım bu akşam Belki de sabaha donarak ölürüm Bulduklarında kaskatı bir ceset Dudaklarımda pıhtılaşmış ince bir kan Birazda sakalına bulaşmış Tanıyanlar, Bu bizim şair eskisi yazık olmuş Bilmeyenler ayyaşın tekiymiş diyecekler Korkuyla ürperiyorum IV. Çakılı kalmış gözlerim yola Gelen giden yok Birkaç sokak köpeği havlıyor uzakta Yalnızlığımı yüzüme vuruyor gece İnce ıslak bir kar yağıyor üzerime sulusepken Daha bir sokuluyorum ceketime Ve gözlerimi yumuyorum. V. Tek düşüncen seninle ilgili Tek istediğim ölmek Başaramıyorum İstediğinde ölemezken insan Niye isteyince gelsin ki sevgili? VI. Gelmeyin… Gelmeyin istemiyorum artık ikinizi de Vefasızlığın adı sevgili Ölümse …. Zaten her gün ölüyorum Şişelerin dibinde. Hüseyin AKOVALI |