ZAGNOS
Sus bağla diline
Ağıt ekle türküne Kanatma artık cevaba mecbur sorularını Zagnos Ne sevda hançeri, nefes nefes koşmalarımdan geçiren Ne de yüzüme benzemeyen memleket sevgisi, uyanışa el veren Kırık oyuncaklarım, cebimde yaşım, kendimden kaçışım Terk edilmiş bir öfkenin, ağlak koynuna bıraktım yaşamı Kahırsız biçtim siyahı bedenime, aklama rengimi. Bırak! Dilini bilmediğim türkünün ağıtında toprak kokayım. Öç değil, sona dokunabilmenin onurudur intihar. Sanrısız yokluğun tayini, övünce çıkar adımı. Kaçıncı akıl yolu, çıkmazda pes suskunu Ye/ter içinde küfürle doğurtulmadım elbet Dilime acı biber sürecekleri hangi küfrü yakıştırayım, Anlamsız bir tarihe Kızıl nisan seheri anamı da beni de ağlattı Zagnos Seçimsiz öldü gece kelebeği, camdan duvarında ışığa sevdalı… Yazgısı yok Bu an’ı ben seçtim/geçtim kahvenin de acısından. Hadi alkışlar yağdır övüncüme, Değmeyecek aksanı bozuk ahların, hiçliğin piçliğine “Kollarını iki yana açıp Kendini boşluğa bıraktığında, Kimsenin seni tutmayacağını bilmektir özgürlük… Ve sevmek tutsaklıktır sevilmek gibi…” Seher Ersoy Aralık 2008 |
Kendini boşluğa bıraktığında,
Kimsenin seni tutmayacağını bilmektir özgürlük…
Ve sevmek tutsaklıktır sevilmek gibi…”
Vurgu ve temalar yerinde kullanılmış içinde gizemi bazen gösterip bazen saklayan çok güzel dizelerdi kutlarım