ATEŞ VE KADIN
28-03-28
ATEŞ VE KADIN Biz erkeğimizden önce kalkardık Ateşlerde yanar ekmek aş yapardık Ve her şey hazır olduğunda .....Beyi yine zorbela uyandırırdık Geç kalmışız diye, yine biz ..........Ağır üslupsuz azarlanırdık O gün akşama kadar Tarlada tapanda erkeğimizle yorulurduk Topraktan çıkan kuru ot köküyle ...........Karanlığına gecenin ateş yaktık İyiydi o ateş Alırdı bütün yorgunluğumuzu .........Aş’ı pişirirken ısıtırdı içimizi Kutsaldı varlığı Evde her yerde .......Mum ışığında bile Tandırda tencerenin gölgesini ............Tavana yansıtırdı Yanlamasına çıkrığın gölgesini Yaşlıların bastonuna benzetirdi .........Her şeyi değiştirir durur ateş Her şey uzaklaşıyor .................Geçiyor, değişiyor Odun .............Yanan ateşe dönüşüyor Işık ve ısıya dönüşüyor ateş Peki biz ne olacağız? Bir ömür yandık tutuştuk ...........................Ağız ağız Lamba cızırdıyor Bir damla yağ kalmadı .........Tükenip gitti yüreğimiz Gençken oturtulmuştu bağrımıza Ak çöreğin ortasında Sarı yumurta gibi .....Kocaman bir kubbeydi yüreğimiz Evrenin ortasına asılmış avize gibi Ne fırtınalara göğüs geren bir ağaçtı Binlerce kuş tünerdi dallarında Binlerce mum yanardı şarkılarımızda Yaşlılık aldı elimizden her şeyi Dilsiz dişsiz bizde yitiğiz Göz pınarlarımız kurumuş Gözlerimiz kafa tasımızda .............İki çakılı taş sanki Neye yarar Kimler için akıttı ki ......................Öz suyunu O çıngı çıngı .............Ateş gibi gözler |
Dilsiz dişsiz bizde yitiğiz
Göz pınarlarımız kurumuş
Gözlerimiz kafa tasımızda
.............İki çakılı taş sanki
Neye yarar
Kimler için akıttı ki
......................Öz suyunu
anlamlı bi şiir yüreğine sağlık..sevgilerimle..