152. OZANCA DERTLEŞME
Geçen gün dostlarla atışmış idik
Bam teli vurmuştu coşmuş idi saz Kendimce yüz bulup bir şeyler dedik Affedin haddimi aşmış isem az Kış geçer yaz gelir ama nafile Para pul terk etti döndük sefile Mankenler sahnede yapar defile Gönderin yok mudur yolunacak kaz Fakirin halinden anlamaz zengin Tencere kapaktır elbette dengin Hayaller görürüm engin mi engin Ben ancak rüyadan almaktayım haz Çalmıyor şu sazım uydu düzene Ortalık insanı üzen üzene Yürekten hakkıyla sözler süzene Doğruyu kendime almışım ben baz Yüzüm güler amma içim yanıyor Herkes beni mecnun olmuş sanıyor Lokmanda faydasız yaram kanıyor Yarama basarlar, biber ile tuz Leylayı aradım çöllere düştüm Dünyayı dolandım dağları aştım Çiğ idi yüreğim kavruldum piştim Beni halden hale koydu nazlı kız Ağamsın sen paşamsın sen MAKBERİ Düşman ile cenk etmenin tam yeri Hak yolunda feda olsun bu çeri Kalem kılıç eyle öyle destan yaz Hak yolunda ya şehit ol ya gazi OZAN İLO’M söyler bize niyazı Aramıza katıldı da BEYAZİ BAYBORA dost yolun olsun daim düz KUL MAHMUDUM hak yolunda köleyim Bir canım var iman ile öleyim Hepinize Haktan hayır dileyim Velhasılı bitti artık bende söz Kadir Çetin 12-08 Nazilli Adı geçen ozanların yazmış oldukları dörtlükleri kayıt altına alamadığımdan sadece kendi yazdıklarımı derleyerek yayınlıyorum. Hepsinden Cenab-ı Hak razı olsun. Muhabbetlerimle… ... Gönlüne sağlık can gardaşım Mükemmel geçen bir gecenin hatırası... Can-ı gönülden kutluyorum. Muhabbetle. Muhabbet hoş olur, RADYO ŞİİR’ de, Toplanır tüm dostlar, söyleşiriz biz. Gönüller coş olur, RADYO ŞİİR’de; Gönüller yurdumuz, eyleşiriz uz! Sardı hepimizi, global kriz, Tarafgir olanlar, yol bulur bariz, Namusluysa adam, lâkabı keriz; Çalarlar ardından, işte böyle saz! Umuru mu zengin, fâkir düşüne, Görmek bir gâribi, gelmez işine, Yılda bir kez ortak, olmaz aşına; Çok görür bir tutam, vermez dâhi tuz! Dalarız Milletin, derd-i gâmına, Bir nazar eyleriz, hası hamına, Birlik ummânının, tumup demine; Bahara dönüşür, kelâm ile güz! Düzenle uyuşmaz, hiç bir ferdimiz, Milletin derdidir, bütün derdimiz, Sözler hilmledir yok, vurdu kırdımız; Dinleyen yürekten, alır burda haz! Kimisi Mecnûn’dur, Kerem kimisi, Kimisi Köroğlu, mazlûm hâmisi, Bir yürek bir dilek burda kamusu; "İnnem el mü’minüne ihvâtün" baz! KUL MAHMUD’um söyler, sözün özünü, İçinde taşıyor, Hakk’ın közünü, Harama kerîhe, dönmez yüzünü; Marufu târifte, münkerâta buz! MAKBERÎ mahirdir, kelâm-ı lâtif, BEYAZÎ derdi Hakk, bu yolda hatif, BAYBORA ustadır, işinde hatıf; BOZKIR’la cem olur, radyo leyl-i ruz! Murâdları aynı; Rızâ-yı Bâri, Zordan yılıp aslâ, dönmezler geri, YAKUTÎ ablamda, hasından çeri; Sözü direk söyler, ok gibi ve düz! OZAN İLO’m saydı, yolda yârenin, Sözle anlatılmaz, tadı buranın, Daha gidesi yok, gelip girenin; Kalır dâim olur, bizlerden bir cüz!............OZAN İLO Rayet’e hu dedik çıkarken cenge Sevgi kal’asıyla kurmuştuk denge Geceler dönerken kıpkızıl renge Bekle zemherinin ardındadır yaz Divanlar kurulur serilir hasır Şiirle bezenir virane kasır Cem olup yollanır gün ay ve asır Makberî böylece alacaktır hız...........................Makberî Bırakmadı kalem biraz dinlensin Muhabbet başlar Kul MAHMUD yazıp Çağladıkça coşku sevgi ünlensin Dostluğu ebeden kalplere kazıp Yeniydik, küçüktük biraz da şaşkın Bak Radyo Şiir´de erenler coşkun Hemen tohum saldım büyüdü eşkin Yaramaz otları güzelce ezip MAKBERİ´m yazdıkça heyecan gitti Atışma başladı kıtalar bitti Bazen interneti yerlere itti Koşup geldi hemen sorunu çözüp OZAN İLO´m dedi "az vakarlı ol Tuttun ihtiyarım. sen gençlikle dol Zaten gidiyorsun elbet varır yol" Oturdum yerime ben dudak büzüp :=) BAYBORA pek mahzun, YEL ile eser Gerekir konuşur gerekir susar Lakin haksızlığı tam dörde keser Sunar adalete tellere dizip Önceden "Esracım" YAKUTİ derdi Baktı yaramazım başının derdi :=) Derken Radyo Şiir "BEYAZÎ" verdi Ben de kabullendim siyahı süzüp!!..........BEYAZİ |
gönül ehli olasın...
hoş idi...
rûhuna afiyet...