Her söze kulağını kabartıp şahit olma!
İnsan, edebiyle kemale eren candır
Zarifliğiyle salınan nazardır, naifliğiyle yol alan bir furkandır Aklın sahibi, iradenin mükellefi, ruhunun evvel emirde ki emanetçisi olandır Taşıyamayacağı bir yükün zaptiyesi değildir, tercihleriyle bir bütün olan kederdir Hak ki, adaletin bizzat sahibidir Yarattığı insan için övünen ve sevinen bir mağfiretin malikidir En çok kıymet veren ve en yakın olan rahmettir, insan farkına varırsa aşkıyladır Emir ve nehiyler vuslat için imtihandır, beşeri sistemlerde cezai hükümlerde vardır Ne kadar ihmale alırsan âlinedir Seni halk eden ve sahibin zaten nefesinin tek adresi ve erkidir Ruhsuz insan ne kadar kof ve çirkindir, kalbini dikkate almayan sefil bir elemdir Tefekkür etmek neden zarurettir, aklın ve izanın feraseti ihsan ile yol alan payendir Saklı olanları sakın merak etme Hassaten kapanmış kapıları da edepsiz bir şekilde açma Gerekçesiz macera arama, aklın yolu birdir sualini halinin demiyle iyice anla Asla bir fırsatçı olma, kazanan, aynı zamanda bilesin ki kaybedendir hiç unutma Gönül deryadır açılsın azmet Hidayetin anahtarı aklın ve merakındır hiç durma meylet Hangi düşüncenin müdavimi olursan ol fark etmez, sahibin aşikardır şükret Hesapsız Bir şey olmaz, aldanmayan kul bulunmaz, ders alınır, ibret neden vardır Hiç akortsuz saz çalar mı? Ruhun ve kalbin sahibine muhalifken inşirah haline akar mı? Müddeli verilen rahmeti ve mağfireti tasarrufun sanıp aldanma, an bakar mı? Yanan olma, fırsat varken katiyen avunma, yalan ve rüsva içinde de bir yol alma En yakınına bak ne bekler Şayet esirgersen hamiyetini ve sevgini seni kapı dışarı eder Sadık olan ruhunun ve kalbini şehreden candır, imtihan her vakit bırakmayandır İnsan Ahsen-i takvim üzere halk edilen takvadır, reddeden ise nasıl bir hüsrandadır Aşk, o ruhunun ilacıdır Kalbinin cilası ve kalıbının hülasasıdır, lakin hesabidir Azmin ve ecrin kadar sana yakındır, feda olmayı bildiğin müddetçe refakatçindir Keyfiyete dalma, heveslerinle nihayete erişeceğine inanma, ecel vakitlidir unutma Mustafa Cilasun |