KİM YOLA GİDECEKSE BUYURSUN
Biz yolu bir biliriz neden onca tarikat.
Çatallaşınca yollar lekelenir hakikat. Muhteristir yobazlar, erdemliler kalender İpten incedir sırat, nihayeti Arasat. Aşk berrak, alnımız ak, buyruk tek, su durudur. İnsanı insan yapan yaratanın nurudur. Söyle şakirt reva mı bunca karanlık-keder. Kan revan ayan beyan, yol dediğin bu mudur. Bizimki aşıkların erenlerin yoludur. Hakikat sehpasına her baş koyan uludur. Yolumuz allı güllü, Nebi gider, Şah gider. Ardına dizilenler, sevgilinin kuludur. Ey yol erbabı, dinle, nerede hak, emanet. Şeytan varken içinde, seninki sırf ihanet. Gönül acır, yalvarır, kimse olmasın heder . Softalık riyadansa. hak götüre meymenet . Rehberler yoldan çıktı, geceler günler hile Rezil rüsva olmuşuz aleme bile bile. Tacir malı götürür imam-derviş derbeder. Ağlama gönlüm, dayan, bitecektir bu çile. Ne cürümler işlenmiş, suçlu suçsuz biline. Erelim, kanmayalım sahte imam diline. Cem gülleri ekelim, cennet olsun bahçeler. Çok çektirdi ayrılık, gelin birlik seline. Bir gül uzatıyorum, kokusu İrem’dendir. Hor görme, ayrı bilme, serzeniş yaremdendir. İrşadın ikrarıdır, büyür büyür nükseder, Bilge kim ki, ısrarım Hak’ı bir bilmemdendir. Yaratan ister mi hiç girmemizi belaya. Hep bir Allah diyelim, sesimiz arş’alaya. İbrahim geldi gider, yalvarır, rica eder ; Gözyaşı dökmeyelim yeni bir Kerbela’ya. Bir kez daha sürersek yüzümüzü karaya; Lokman hekim tuz basar deva bulmaz yaraya. Dambekli İbrahim |
Şiir aklıma yazdım. Abartısız, zorlamasız. Hepimizin kabul edeceği engin ve aydın düşüncelerle bezemiş şiiri.
Fotoğrafı da ne kadar bizden, bizim köyden, sizin mahalleden. Sanıyorum omzunda bir dost eli var.
Ben çok sevdim.