HEYBEM
Gitme ertesinde, bir kızıla boyamak vardır ya
Güneşi, her saklanışın gizinde.... Hani, birikmiş olan kırgınlıklar vardır ya... Çöl ve buzulun dibe vuran cefası,buruk bir duruşla, Denizleri boyaması.... Heybede ne varsa, dökmek vardır ya.... Hani, elindeki inciler de beraberinde, zamansız yere düşer ya.... . Düşmeden kalkılmaz.... Hani ,bir leyla dolanır ya, satırlarda Hani, deniz iyotunu taşırken, başka limanlara... Sahilsiz bir gemi, izler ya seyirde... Çılgınca eser rüzgar... Hani ,boransız fırtınalar eser ya... Yaprağını, nereye savurduğunu bilmeden.. Sağanaksız kalınan limanlarda , Hani, bir hoş ezgi mırıldanılır ya, kulaklarda .... Yalnızlığın mızrabı, Seyirsiz kaldığın zamanlarda, yüreğinin emanetcisi. Hani, uzak, yüzeysel, sevgi kulaçları vardır ya.. Boğazda oturmuş, gemileri seyreder gibi... Yarım kalmış bir hikayeyi, yalancı mutlukla sonlar gibi.. Hani, yalnızlığın kalbine dair, mırıldanmalar yaparken... Yalnızlığı da sevmek, yarım kalmış hikayenin yanında... Hani, hüzün bestesi ile ilerlerken... Okunması en zor, kitap vardır ya... Hani, adına gönül derler,hani kalp derler.. İşte,heybem, şimdi o bilinmişliklerle dolu. Gizemm |
heybemde dediğin lakin
yüreğinden dökemezsin...
kutlarım...