HASAT ZAMANIBir atlı ufuk çizgisinde, nokta gibi görünüyor uzaktan, diz boyu tarlalarda başaklar, eğiliyorlar sağa, sola, sapsarı saçlarını tarıyor rüzgâr, havaya yükseliyor ekin kokusu... Dalları meyvayla yüklü şu ağaç ne bereketli. Şen şamata elma topluyor kızlar, ısırıyorlar bir yandan pespembe yüzlerle gülüşerek... Önlüğünün önünde bir yığın elma, sepetler dolu... Havalanıyor kuşlar hep birden, cıvıltıları dökülüyor yerlere. Dönüyorlar gökyüzünde; bir ağacın dalına, bir yere... Tarlaların arasından çıkıyor kırmızı bir traktör, üstünde bir çok insan, kalabalık; çoluk çocuk, ter, emek, oltada yok ki hiç balık... Çıngırak sesleri duyuluyor önce, tepelerin ardından görünüyor sürü, gülüyor çoban yorgun ve mutlu, Sanki bugün dünden daha umutlu... İlk damlaları elinden serpince rüzgâr, bütün gözler hep birden gökyüzünde. Kuyruğunu kısıp koşuyor köpek, raylarda gitgide kayboluyor tren hazin ince bir çığlık ardından giden... Hâlenur Kor |