keşmekeş
karanlık olsun bakışların,
göz közü görmesin, safdilli ihtiyar!!! genç yaşında budala!! ne oldu sana... ateşi göre göre, onun aurasında, nasılda sarıldın can diye, ne olur yarr, melhem su diyee... safdilli ihtiyar!!! genç yaşında budala!! ne oldu sana... bak işte, elinde yüzünde bulaştırılmış hesapsızlığa, bir topar aşk meşk ve daha, ne kadar dereyi görmeden aşık olduğun, ne kadar umuda açılmış pencerelerden, sertçe örtülmüş cam parçaları varsa. böğrüne saplanmış ve yaşatmaya mahkum... safdilli ihtiyar!!! genç yaşında budala!! ne oldu sana... bilmiyorum, kabus oldu. tek aşkım oldu, bin kere bir kez sevdim, hem yalan,hem de yılan oldu. ve az önce, çok uzun zaman önce, tekrar beni terketmişçesine, aynı gözler....aynı güzellik.. bu tesadüf beni keşmekeş eder... safdilli ihtiyar!!! genç yaşında budala!! ne oldu sana... |
çok uzun zaman önce,
tekrar beni terketmişçesine,
aynı gözler....aynı güzellik..
bu tesadüf beni keşmekeş eder...
.............................................
Ve aşkın elinde esir, oyuncak.
Fıtratına söz geçiremez de
aşkı pişmemiş ekmek,
sevgiyi doyumsuz eyler.
şimdi bu dökülenler..sizden gelen yine size dönsün. tebrikler.