Baba!
Asılı kaldı duvarda kemanın
Cilası solmuş pardı da örümcek İçi boşaltılmış oda Sesinin haşmeti yankılanır, duvarlarda… Baba... Gittiğin günden beri yanmıyor İçinde kozalak dolu soba Üşüyor baba eldivenlerin Duvardaki mavzerin Bir iki tahta oyması Çamur çekme makarası, el testeresi Tahtadan kağıt çıkaran köşkerin Alnından akan terin Kurumadı daha baba... Orman sensiz büyüyor Dün akşam kesmişler senin yaşındaki çınarı Ceviz ağacındaki sincabı da vurmuşlar Derisini asmışlar.. Asma ağacının budağına, üzümleri yolmadı ellerin Eylüller seni özleyecek baba... Muhtar ali dayı gelmiş Babanı düşürdük kütükten dedi Analığım mal telaşında Dörde biri benim; oğlum diyor Bana şiir yazmak düştü Bana şiir yazmak düştü baba! Sen gittin, gideli Saçlarımı okşayan yok baba.. Kadir Yasan |