BABA REN
Gib dich zufrieden, Vater Rhein,
Denk nicht an schlechte Lieder. Heinrich Heine Halinden hoşnut ol Baba Ren, Düşünme kötü şarkıları. Bilirim ki vaktin var, beni dinlemek için; Heybe heybe ağıtla geldim inlemek için... Sana “Baba Ren” diye boşuna mı demişler? Yine başucundayım... ters gider her dem işler! Bilemem kaç asırdır babalık edersin sen, Şefkâtini dağıtır, süzülüp gidersin sen. İstesem de yürekten dolu dolu haykırmak; Duyamaz Aras beni, işitmez Kızılırmak! Sen sıvazla saçımı, kıyına çöktükçe ben, Aparsın dalgaların, derdimi döktükçe ben... Gezerim melul melul avuçlarımda aklım, Olmadı şimdiye dek, senden hiç gizlim, saklım! Hüzünlerle dağılan her parçamı der, e mi? Vurdukça dalgaların dağıtsın kederimi… Sensin beni anlayan, sensin benim sırdaşım, Hep yanına gelirim, sıkıştığında başım. Sanki omuzlarımda sıralı Alp dağları, Fırtınalar gönlümden söküyor otağları... Hızarlarda biçilir her gece uykularım, İdam sehpalarında en narin duygularım! Yürek feryat etse de, umuda umut ekler, İzbe labirentlerde hep bir muştuyu bekler. Hayatın ellerinde gölgem bile kördüğüm, Budur yaşadıklarım, budur bütün gördüğüm… Ilık bakışlarınla dağıt gamı, kederi, Sularına bıraktım artık böyle kaderi... Bu keşmekeş içinde yoruldum be “Baba Ren!” Şu diyâr-ı gurbette kondum kaptan kaba Ren! Emdikçe saatleri zamanın dudakları, Çürümeye başlıyor ruhumun budakları. Güneş değmez dağların ardında bir yâr bekler, Yüreğini umudun koynuna koyar, bekler. Yarasa kanadına gizlenir gecelerim, Tenhada kalem kırar, yas tutar hecelerim. Dert bende yumak yumak, anlatmakla biter mi? Ortasında bir od’un hiç karanfil biter mi? Yat belâ, yürü belâ… bulur seni her belâ; Özüne çadır kurmuş hayat denen Kerbelâ! Neyleyim ben “Baba Ren” dinledin sözlerimi, Dokuz kat yalnızlıkta gördün öksüzlerimi… Hüsnü Özdilek |
Dokuz kat yalnızlıkta gördün öksüzlerimi…
Güzel olmuş
Kutlarım,selamlarım