16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1264
Okunma

zaman avuçlarımdan akıp gider
anlarım ki boşa bu serzenişler...
yangın bir düşle vurulur anılar
serilirken hüznün kollarına
sıcak öpüşler birikir yüreğimde
akıp ruhumun ücra köşelerine
düşlerimden kalma arayışlarda
ılık bir ilk aşk takılır gözüme
kapı arkası saklanışlarımı vururum
yeniden başlamak için hayata
kurumuş bir gül dökülür avuçlarımdan
yapraklarının uçları kıvrık kara
bir yürekten diğerine geçip
kokusunu yaymıştı ya aşk adına
şimdi acımasızlığı
ve gözyaşlarını serper ömrüme
gençlik yıllarını es geçerken
zorlu bir yutkunuş olur her an
zorlandıkça boğazımda düğümlenen
temennim bir nefes olur Tanrı´dan
ürkek bir güvercin titrekliğindeki tenim
ateşe hasret acımasız bir soğuklukla sevişirken
suskun bir silahla
umutların katledilişleri düşer geceye
tüm cepheler düşürülür
esir tutulurum alın çizgilerimdeki yalnızlığıma
kırılgan umutlarımla düşen kirpiklerim
dudaklarımın kıvrımlarına serilirken
yankılanır semada duam
gözlerimi sıkarım düşmesin diye yıldızlar
sıktıkça yüreğim sıkışır
sıkıştıkça sevdanın çıkmaz sokaklarında
dayanamam
ağlarım mavinin vuruluşlarına
hüzün kilitli odanın kapısından
pencereye çekilmiş ince çizgi
ölümle hayat arasında
aşk
dokun parmak uçlarıma...
Harun Sinan
on şubat iki bin dokuz