HOŞGELDİN ŞEHRİME
Hoşgeldin.
İsli İstanbul gecelerine, Savruk duyguların başşehrine hoşgeldin. Çoğu gerçeğin misket gibi yuvarlandığı, Sürgit hasretlerin isli gecelerine hoşgeldin. Kırmızıya çaldımı gün, batımında, Dilenmeye başladımı şehir geceden günü, Töhmet altına alırken sokaklarını geceler, Bir çocuk gibi ağlayan şehrime hoşgeldin. Gülde ki çiğ tanesi kadear saf, Kavruk ayazında palazlanan Şubatta, Bıraktığı tad gibi acı kahvenin, Köpüğü endamlı hayatlardan, Telvesi isli şehrin artığı, Dünkü tarihin bugününe hoşgeldin. Bahtiyarın dilinden mesut anlar dı eskiden, Hani kış masallarının beyaz atlıları kovalardı, Göz göz pencerelerde yol beklenirdi isli gecelerde, Sokaklar sakin, evler sıcak, Evler sıcak, sokaklar soğuk olurdu. Şehrimde duman türkülerle savrulurdu arka sokaklarda. Umutlar ekmek arası yapılır, Sevgiler katık olurdu mesut dinlerken bahtiyarı. Gece, soluğumla ısıtırken sesimi, Burnumu yalarken is kokusu, Eski zaman özlemlerimin başına kurulmuş, Öylece dalmış bir sarı pencerenin ışığına, Düşüncelerimde, yüzümü değdirme umudu, Bir çiğ tanesine sabah olunca. Ve başımı kaldırdığımda bu şehre, Ben bahtiyar, şehir mesut olsa. Hoşgeldin. İsli İstanbul gecelerine, Savruk duyguların başşehrine hoşgeldin... deepmirror |