İREMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Anısı derindir okuyun yeter
İREM
Sen o adamın göğsüne yattın günden beri Titrek ellerim, gözlerim altı kan Gel de gerisini sen düşün Yana yana kül olmuşa döner değil Daim yanan benim Bir de bir gün evlendiğini düşün Kocanın vıcık vıcık ter, kir, yağır, katran elleri Buluttan ak, gül goncasına benzer memelerin avuçlayacak Kabuk bağlamış yaramı deşen hançeri düşün Sonra kendi kadar iğrenç kendi kadar kötü kendi kadar pis Sipermi, zehri içine boşaltacak Ana rahminde bir çocuk var sevdiğim Senin kadar güzel senin kadar temiz senin kadar pak Bir çocuk seni andırır gözleri Adı irem, gizemli sır yani Ey tepesinde yüce dağları barındıran toprak Yarimin kocasına verdiği şanı düşün Bekar odasında umutlarına kıran girmiş Her günü zehhir, çürümüş bedeni hardan Bu olanları bilipte uyumak olur mu? Yaşamak yaraşır mı yiğide mertlik bu mu? Sürgün kalbi çıkacak olur yerinden verirken parayı orospuya Aradığı şefkati bulur mu vermemişken kalbini bir yabancıya Dönüp dönüpte aynı sevdaya saplanan kalbimi düşün Ah! Kan ağlıyor içim kan Getirme doktor melhemi, zehri; iyleşmeyecekse yaram |