HOŞÇA KAL ÜLKEM
Hoşça kal ülkem, hoşça kal
Dağlarında kızıl güneşler göremedik Yollarında başımız dik yürüyemedik Bozkırlarında uçurtmamızı uçurtmak isterken Asi rüzgârlarına yenildik, yenildik ama sürünmedik Özgürlük türküleri söyledik ama sesimizi duyuramadık Hoşça kal ülkem hoşça kal Giderken bu topraklardan umudumuzu bıraktık Gözyaşlarımızı, hasretimizi, özlemlerimizi bıraktık Geldiğimizde bulalım diye, türkülerimizi bıraktık Çağlayanlarını, çeşmelerini, tarlada ekinlerimizi bıraktık Bir kahpe kurşuna yenik düşerken, onurumuzla gözyaşlarımızı bıraktık Haksızlıklara göğüs gererek, alacağımız intikamlarımızı bıraktık Döndüğümüzde bulalım diye, barkamızı, postallarımızı bıraktık Hoşça kal ülkem hoşça kal Bekle bizi güzel ülkem, bekle bizi Bir sabah daha genç, daha canlı ve daha istekli döneceğiz Sokaklarında yıkılmışların nasıl dirildiğini göreceksin Emekçinin alın terinin zafere ulaştığını göreceksin Haksız düzenin yerlerde süründüğünü göreceksin Varoşların çamurlu sokaklarında büyüyen çiçekleri göreceksin Bekle bizi güzel ülkem, bekle bizi Bir sabah bekle bizi Fikret malkoç |
O kadar şey bıraktık ki, saymakla bitmez, kısacası
ömrümüzü, gençliğimizi bıraktık...
Yurdum insanının makus talihini yenmek için uğraştık
mualesef halada uğraşmaktayız, güzel vede anlamlı bir
şiire ne diyebilirimki..
Alkışlıyor vede kutluyorum bu nadide eseri TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle..Allaha emanet ol..yudumyunus