BİR GECE YARISI
Ki ben müziği tınısından tanıyan mızrap
Denizin mavisine vurulan bir şal gibi Düşmeliydim dudaklarından Cehennem sıcağı boşalırken dudaklarından Bir fani gibi içmeliydim Geçmeliyim susuzluğumdan Sırtıma vurulmalıydı aşkların en tutsağı Tozlu yolları aşmalıydım uğruna Ki ben rüzgârı esişinden tanıyan Yağız, Tutunmalıydım fırtınalarda Kirpiklerine. Parmaklarının ucunda çalınan melodiye Elma tadında renk vermeli ruhum Sophie, birazdan sabah olacak Söylenmemiş ve örülmemiş saçlarının üstünden Ufuk salınarak güneşi selamlayacak. Güneşi üstüne giy Sophie, Islatmasın seni hiçbir yağmur Asılan bütün cümleler tercümanıdır Engin denizlere açılmayı başaramayan Gözlerinin. Kıvrımlarında tenin kaç nehir kabarır Kablumbaların düşlerini süsler bal kabakları Uzat ayağını Sophie, Giymelisin bu ayakkabıyı. Topuk uçlarına kadar uzanır eteğin Çekme yukarı. Ki ben bir kadını parmak uçlarına basarak Yürümesinden tanırım. Ürkütmemek için haritanın sakinlerini Bulutlarının arkasında saklanırım. Sophie, gitarın uçundan düşer saçların Tırnaklarının rengindedir başaklarım Yağız bir at gibi dolaşırım ellerinde Tepeden tırnağa vadim olursun Kaybolurum yeşilliğinde İncitmeden bakarım senin gözlerine Gözlerim tam başucunda anayurdunun Sophie, Beni bir gece yarısı öldürüyorsun beni Öldürüyorsun bir gece yarası. Ki ben müziği tınısından tanıyan mızrap Denizin mavisine vurulan bir şal gibi Düşüyorum dudaklarından M.S./2009 Kahramanmaraş |