SOKAĞIN SESSİZ MİSAFİRİ
Kaldırımda geceleyen, bir zavallı ihtiyar.
Kim bilir dünyasında, hangi badireler var. Kızgın gözleri çakmak, yüzü soğuktan yanmış, Titreyen ıslak vücut, elleri betonlaşmış. Yaşlı yorgun bedenine, ağır gelen ruhundan, Başkaca kimsesi yok, insanlık güruhundan. Vicdanımız yok gibi, anlayışımız yırtık Her şey geçmişte kaldı, geri gelmiyor artık. Bilmezdi, başına gelecek türlü halleri, Belki kendi terk etmiş, bütün ihtimalleri. Yok ki yiyeceği, olsun bakır tabağı. Ekmeği yok, suyu yok, ne kaşık, ne bardağı. Saç, sakalı yapışık suyu unutmuş belli, Fırça da yok dünyasında, tarağı da besbelli. Umut zaten tükenmiş, kalmamış hayali de, Bir tek hesabı kalmış, ebedi babı âli de. Bazen yağmur, bazen kar en kalleş arkadaşı. Onlar görür gözyaşını, onlardır tek sırdaşı. Ruhu teslime hazır, canı zaten taşımaz. Ama gel gör ki ecel, vakitten önce çalmaz. İnsanlığı bağışla demeye, yok ki yüzüm, Duygusuz, yürüyen cesetlere bu sözüm. Ayaz ve ıslak geceleri, sessiz gözyaşlarıyla Çileli sabahlara bağlayan koca ihtiyar. Bağışlamazsan, çevrendeki yaratıkları, Korkarım, önümüzde çok çekeceğimiz var. Saygılarımla. Şubat- 2009 Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK |
akadirgorduk.azbuz.com