HOR GÖRME SAKIN
Sokaklar da köşe başlarında kıvranıp yatanı
Üşüyen elleriyle caddelerde dolaşıp mendil satanı Kirli elbisesiyle gezinip suya çamura batanı Hor görme sakın senden yardım eli uzatanı Elinde baston ile ayakta durmaya çalışan Çaresizce ortalıkta sağda solda dolaşan Akli dengesini yitirmiş gelene gidene bulaşan Hor görme sakın bir sebebi var bunlara alışan Kiminin gözleri görmez yolunu bulmaya çalışır Kimi sakat tek ayak üzerinde durmaya çabalaşır Kimi yokluktan belki çıplak ayakla yürümeye alışır Hor görme sakın hayatın size vermediyi yükü onlar taşır Boyu kısa diye onlara cüce derler dalga geçip dururlar Yüzü güzel olmayan insana çirkin sözle isim bulurlar Kendilerine yakıştırmazlar mümkünse uzak olurlar Hor görme sakın onlarda topraktan yaratılmış bir nurlar Dili var ama konuşamaz derdini anlatamaz lal derler Bazıları oyuncak misali deli muamelesi ile hayvanca güderler Kimi cahili adamdan saymaz kalkıp yanından giderler Hor görme sakın gün gelir seni o insana muhtaç ederler Kılık kıyafete bakarak çoğu yerde insan ayrımcılığı yapılır Giyimi beyenilmeyenler düzene aykırı diye dışarı atılır Oraya zenginin kirli parası yeter ancak onlar katılır Hor görme sakın bunların akılları nefslerine yenik satılır Her ne olursa olsun böyle bir hayatsal düşünce olmaz Bu dünyada canlılar ömrünün sonuda kadar solmaz Yaşamın ehlinde tabutlarına topraktan başka bişeyde dolmaz Hor görme sakın dünyada ki itibar ahirette yerini bulmaz Göktürk der ki insanlık parayla satılmaz, kıyafetle seçilmez Akıl dergahında cahili, dilsizi, hastası kendi düşüncenle ölçülmez Unutmaki tek bir ilah vardır oda Allah-tır oda asla geçilmez Hor gören insanın azabı, nura erenin değeri ahirette biçilmez |