Sen ölmüşsünSen ölmüşsün benim haberim yok Osman dostum Ateş esmer kimbilir ne kadar ağlamıştır ölüm haberine Peri’de tanıştığımız o güzel Bulgar kızı da duymamıştır öldüğünü benim gibi Bu akşam “yusufum’u “ okudu Havva Karakaş ağlattı beni Seninle sohbetlerin bir başka tadı vardı Kendini beğenmiş arkadaşlarına hiç benzemezdin İçkiyi iri içerdin Küfürsüz ve temiz konuşurdun dilini Hatırlar mısın bir akşam Kırcaalide “Bulgariya” restoranında balık kızarttırmıştık Karşı masadan bir kadın sana durmadan kadeh kaldırıyordu Sen sıkılıyordun bizden yanıtsız bırakıyordun kadını sonra ben gittim onu getirip yanına oturttum bir fabrika müdürüymüş kadın senin şarkılarına hayran çantasından senin son plağın çıkmıştı. Sen sırf sen olduğun için seviliyordun. Varnalı Anna doyamamıştı gözlerine Ona yazdığın şarkıyı dinleyince bayılıp düşmüştü Sonra şarkı gençlerin marşı olmuştu Bulgar’ı Türk’ü hep Osman’ı konuşmuştu. Öldün demek Neden Bunca sevenin varken nasıl kapadın gözlerini yaşama Allah bilir ya senin benim gibi günahlarında vardı En son imam olmuştun Sofya camiine değil mi? ! Babanın yerini doldurmuşsun. O zaman içkiyi de bırakmışsın. Zamparalığı da Biraz hayır depolayabildin mi Demek sen öldün Senin ölümün de bana ders oldu yaşamın gibi Dost bildiğimiz o ortak dostlarımız dost değilmişler Senin ölüm haberini bile benden kıskandılar. Zavallılar Bir gün onlarda ölecekler herkes gibi Onlara yazmayacağım sana yazdığım şiiri Varna’ya gidip bulacağım Anna’yı Bir senin aşkına sarhoş olmuştu Bir de ölümüne sarhoş edeceğim onu Sonra ikimiz baş başa verip Ölümüne ağlayacağız mırıldanarak “Anna”yı Rahim Recep Akdora Osman Aziz bulgaristan türkleri arasında yetişen şair şarkıcı ve radyo şpikerliği yapan bir arkadşımızdı. onu daha önce burada tanıtmıştım. çok yakışıklı ve kültürlüydü. babası sofya camii imamıydı. babası öldükten sonra Osman babasından boşalan imamlık yerini doldurmuş camii imamsız bırakmamıştı. şu anda tam tarihini bilmiyorum ama duydum ki ölmüş ve bana haber vermemişler. bu akşam Havva Karakuş Osmanın ’Yusufum’ şarkısını okuyunca gözlerim yaşardı ve bu şiire benzer yazıyı yazdım. Osman’ımın yattığı yerler nur olsun! |
Bir senin aşkına sarhoş olmuştu
Bir de ölümüne sarhoş edeceğim onu
Sonra ikimiz baş başa verip
Ölümüne ağlayacağız mırıldanarak “Anna”yı
Allah rahmet eylesin.Nur içinde yatsın.Hepimizin gideceği yer orası.
Ölüm kaçınılmaz bir gerçek.Bunu kabul etmekle beraber,beni de ağlattınız.
Hiç dayanamam böyle hüzünlü olaylara.
Şiirini de çok duygulu ve içten yazmışsınız.Elinize ve gönlünüze sağlık.
Selam saygılar.