KIR KAHVESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Antalya’da bahar, pazar ve en sonunda bir kır kahvesi.
Kahve, bir vesiledir sorgulama ortamı yaratmaya, düşüncelere dalmış aşıkların yerinin daima ayrıldığı faleze yakın koltuklarda, şiirler katledilir daim, ancak şairlikten cayılamaz bir ortamdır buralar. Sevgili yoksa bile, daha şiiriniz bitmeden bir tanesine deneme beyitlerinizi düzmeye başlarsınız. Kır Kahvesine yolunuz düşende, bu mekanda duygulara boğulun, farklı zamanda olsak bile, siz orada bir şiir yazın.. Aynı yollardan bir geçin.. Saygılarımla...
Çamların ardına yapışık kalmış denizin,
bak titremekte yüreği Dallar bile bir esinti bekler kayalardan gelecek, ya da meltemi Deniz, bir titreyen göl olmuş; ötelerden alır gelir gömleğime nemini. Yalnızken daha bir üzerime geliyor sanki, çullanıyor doğa, vahşi; gaddar, Ezilip kalıyorum, renkler cabbar, cümbüş eyler göz kamaşığı oluyorum, Dallar sefil bakar, güller mânidar kayaların sessiz ışığı ve ben yalnızım aslında. Derken, bir çay getirmiş garson, (kenarında bir şeker var tabağın, kübünün yarısı çaya batmış) “Zıkkımlan da git! ” dercesine masama koymuş; (kapanmaya yüz tutan kitabıma aldırmadan) Zavallı bardağım yay çizer havada, doğayı anlatır sayfalarım. Komşu masalar bozar atar, gölge eder yeşilimin içine Biri alerji, biri tarihe gıcık, avukat olsa ne yaparmış sınavla Motor gürültüsüne aldırmaz yine de çamlar, kaşık sesleri vız gelir. Hesap için dümen kırmış geliyor beyaz önlük giymiş aynı garson Gıdım gıdım içilen çayımdan, lekelerle dolmuş canım bardağım Artık çay bitecek, güneş gidecek, çam burada, deniz orada, bense yoldayım. Düşmüşüm yola, düşünüyorum; Hayat, bir kaldırım taşı mıdır çarığımda? Ya da eklemlerini donduran adamın, yaş kemale ermeden belini büken Ya da asla karşılaşmadığın, ensende nefeslenmekte gibi, yani, yaşayan birşey. Pekala, hayat gerçekte kaç kişiliktir, kaçı senin ki sevginin? Ya herşey hiçse, ya da hiçlik herşeyse, kaç forsa binecek o zaman bu gemiye? Kavşağındasın yolun, ışıklar deli, trafik yoğun; ben yalnızım yine.. Haydi gözlerini ötelere çevir yine (gök ve yerin sis çizgisine) Yitip gideceksin, belirsiz ufkun atmosferinde bugün; Ya da silineceksin, umarsız Umudunu çöpe atsın artık bu ozan, gelmeyeceğini bilsin kır kahvesine. 12.06.2001 / Kır Kahvesi-Antalya. |
Haydi gözlerini ötelere çevir yine
(gök ve yerin sis çizgisine)
Yitip gideceksin, belirsiz ufkun atmosferinde bugün;
Ya da silineceksin, umarsız
Umudunu çöpe atsın artık bu ozan,
gelmeyeceğini bilsin kır kahvesine.
Çok güzeldi duygulanarak okudum.
Çok beğendim.Kutlarım.