Akdeniz'e Aşk İlanı
Bir tatlı rüzgâr eser,
Ayın battığı yerden. Irgalanırım gelin havalarında. Dalgalara çelme takar baş tarafım. Şeytanlık gelir aklıma birden: Şaka yaparım kayalara çarpar gibi, Kayalar selam durur. Ateşli dullar gibi, Beni öpüp dört bir yanımı saran,, Ay şavkıyla yıkanmış, Yakamozlu dalgalara kayık olurum. Bir gün batımı, Kalkan Feneri’nde Bir rakı sofrasında, Yaşanırken en güzel bir gün bitimi, Ve limanın en mutena yerinde, Akdeniz’e bakıp bakıp gâh sarhoş gâh ayık olurum. Bir melanur, derinlerde bir mercan, Ala berkeler gibi ürkek, En nazlısından akya: can mı can, Sürüsünce ıskarmoz, gök mü gök, Ve Akdeniz’de balık olurum. Daha boşaltamadan şarap yükünü, Ksanthos dilberlerinin dudaklarına. Kaputaş açıklarında yan gelip yatmış, Ve hala zeytinyağı kokan, kekik kokan, Ve hala gökyüzünde uçan martılara bakan, Bu türkuaz koyda batık olurum. Ne serseri rüzgârlar esti başımda, Ne çılgın lodosun gürlemesinden ürktüm; Lakin şu yalnızlık binlerce yıldır canımı sıkan. Mahrem yerleri tuz kokan, yosun kokan, Kılıç Burnu’nda, Dalgalarla sevişen kayalık olurum. Okyanuslar kadar geniş gönül yok bende; Başka sulara türkü söylemez bu ağız, Bir yürek dokuz denize pay olmaz; Ve bu yüzden sadece ve yalnız, Akdeniz’e âşık olurum. |
yüreğiniz varolsun
saygılarımla...