Bilmez ki OnlarHicran oldu düşen bahtımızdan yana, Vuslata nail olamadık ne yapsakta. Bu hazan bize kucak açmış olsa da, Söndü gençliğin narı artık ne fayda! Eski sevdalar anlatılıyor zaman zaman, Sızlayan bağrım, Titreyen dudaklarım oluyor o an, Hasretin akarken alev alev yanaklarımdan, Dile geliyor tüm arzular hiç bana acımadan! ‘Artık bizimkisi imkânsız ’diyorum gülüyorlar İçimdeki aşka çamur atıp ‘Sevseydin böyle konuşamazdın ‘ diye Beni taş kalplilikle suçluyorlar! Duyuyor musun sevgili? Beni suskunluğumla kahrediyor Suskunluğumla vuruyorlar! Söyle bana yar! Seni işlemeseydim yüreğime, Razı gelip senden gelen her zulme Her çizgiye Hiç tel tel ağaran saçlarıma dokunur muydum sevgiyle! Bilmiyorlar sevgili… Giderken kokunun tenimde kaldığını, Bilmiyorlar Sevdanın yüreğime hançer gibi saplandığını! Ah can! Görmeseydim düşlerimde, Terennüm eder gibi gizli gizli anmasaydım adını Şu sandıklara gömdüğüm umutlarım hiç acıtır mıydı canımı? Yar! Olmazlarım seni sevmediğimden Ya da; Kale almadığımdan değil o koca yüreğini… Dinle beni! Aldırma onlara, Bana da darılma! Bilmiyor Onlar Bu bizim payımıza düşen en acımasız kader! Kader! Bilmelisin! şu dilim her zaman seni diler, Ellerim yüreğini bırakacağın günleri bekler! Çöken her hüznün arkasından delilenir yüreğim Küser usuma Küser ruhuma Bitsin artık bu çile diye Çarpar kendini deli deli duvarlarına! Bilmez ki Onlar; Kışlar yüzünü assa da akşamlarıma, Güneşler kıssa da kendini sabahlarıma Gönlüm darılmaz nasiplendiğim umut kırıntılarına! Ah yar! Bu bizim payımıza düşen en acımasız kader! Kader! Gül Serap 20.11.2007 |