sansürsüz düşünceler
müebbetim gecenin karanlıgına
gecmişin kanlı haykırışına degil,tutsaklıgım sana,nede başkasına hasrete rüzgar eser durur gün dogar ufuklara,görmez olur gözlerim karanlıga hükmedişimden deil çaresizligim aydınlıga uzanan kollarımı kırdılar bugün içimde saklı durur ver elini ısıt yüregimi bu son olsun çaresizlige uzanan ellerin nedensiz gidişatın habercisi olmadan yüregime bir balyoz vurur durur sankilerle dolmuş taşmış içlerim bir gün biter sandım bu kederim yolsuzlugun sonu gelmeden her gün yenisi türer durur acılar acıyla yıkanmaz imiş ölüme giden yol hepimiz içinmiş sen ki aydınlık yolları karanlık yapan içlerim de bir yangın ki yanar durur marşlar yazdık adına zulümler yapmasınlar başkasına ruhun dirilip gelse baş ucuma bu acılar hergün bir yenisini dogurur son olsun bu gidişin korkulara uzanan yollar hep bizim dökmeden yaşlar için için yüregimde kanlar akar durur kabuk baglamış hep yaralar analar ardından agıt yakar umuda baksalarda her bir gün içlerinde bir yaraki tüter durur özgürüz dedik mitingler düzenledik düşmanı biz kendimiz ettik rakip hep bize gerek dedik sömürülmüş beyinler konuşur durur... seyduna rüzgarı... |