KÜÇÜCÜK
Tebessüm eder misin olmadık anda…
Sever misin hiç tanımadığın o tatlı ve minik kediciği… Alır mısın sen de eline bir balon ve koşarak eşlik eder misin sokak çocuklarına… Yaşlı teyzeyle bir bankta otururken, dinler misin ebedi uzaklara göç etmiş ama hala âşık olduğu adamın hikâyesini… Balıkçılarla avazının çıktığı kadar ‘rast gele’ diyerek, inim inim inletebilir misin ortalığı… Yokuş aşağı kayan çocukları görüp, sen de eski evden eski bir tahta parçası alıp, kayak yapar ve kayar mısın onlarla yokuş aşağı… Minik kızlar ip atlıyor, aniden aralarına karışıp zıplar mısın zıplayabildiğin en yükseğe… … Küçük hepsi küçük mutluk… … Şimdi hepsini birleştirip kocaman mutluluk haline getirir misin bu küçük mutlulukları… Sen sev yeter ki her şeyi, İyi niyetinden asla verme ödün. Hangi engel çıkarsa, aldırma dostum. Yürü yolun sonuna kadar. Yanındakilerle yetinmesini bilemezsen eğer, Mücadele etmek isteğin şeylerin mücadelesi çabuk bıktırır dostum. Her yeni gün, ufacık bir çocuk gibi yeniden gülümse bilmede neye güldüğünü, Elinde ne varsa, tebessüm et elinde olduğu için ve buna şükret… Aynı küçücük kız çocuğu misali, Elindeki küçücük çiçeklerle bile tebessüm edebil etrafına… Hayat, küçük mutlulukların doldurulduğu bir çekmecedir, Önemli olan bu çekmeceyi kendinle birlikte büyütebilmektir dostum… Haydi şimdi, küçücük gülümse |