Ah be Nalân!
Ah be Nalân!
Tutmasaydın elimi akşam akşam İçirivermeseydin aşkın şarabını Ya elimi tutuşun yok mu? Yarın bırakacak gibi Zaten yüküm ağır Bedenim yorgun Ruhumsa üzgün Aşk taşıyorum her zerremde Kaçıracaktım aklımı Sen sevgiyle bakmasaydın Ellerim üşüdü buz mu buz Kalbimse yangın yeri Aynen sen ve ben Kim seviyor kim sevmiyor Bir bilmece gibi Soru şu: “Aşkın tarafları kim” Haykırmak geldi içimden ben, ben; “Diyemedim..!” Aşkın tarafı olmak mı? Yoksa aşkın kaçanı mı olmalıydım? Saatler saniye gibi akarken Cevapsızdım. Sus artık Nalân! Aşkımız hep böyle kalsın Cevabı hiç bilinmeyen Bir bilmece olsun aramızda Aydınlık kalsın hep umutlarımız Karanlık yüzü görmesin bu düş bile olsa Uyandıracaksan rüyamdan İstemem tutma buz kessin ellerim Saçlarını okşamayacaksa Kalbin kalbime akmayacaksa Gözlerin gözlerime değmesin sakın Ruhum, Bedenim Nalânım! Yosun bağlamış kalbime Güneş olup doğdun ya Uçmaktayım bu gece Vakit geldi Ver elini bu son gemi Yolumuz mutluluk adası Sen sığınacağım son liman Sen aşkıma son yoldaş Ünal TÜRKOĞLU |