AŞKLARA ÖDÜL VERMEK
ruhlar lime lime taksim edilmiş
ruhlar yağmur suyu gibi berrak ve temiz beden değil parçaların birleştirilmesi aşk etle kemiğin bitirilmesi aşk duru bir şaraba batırılan zehir o sevdanın kurbanı olmaya razıydım ölümün kara havuzundan su içtim ne varsa içtim bile bile umutlarımın sahibi olamadım o kadar ümit verdin ki hiç birini tutamadım aşkım semalar kadar sana çok uzak güneş her gün yeniden doğuyor O’nun yanından gelip bana da uğruyor uzaklık sadece lafta daha fazlasını istemiyorum bizi birleştiriyor aynı aşka aynı inanca inanmakta gözlerim ah gözlerin efsunlanmış gönlüme giden pencereler ilaç doktor fayda etmez bu gözlere derdimin dermanı gözlerinde şehr-i kabristan bile kaçıyor gözlerinden oysa seni onlardan ayıracak farklı bir taş değil mi? yılanlar gibi mor halkalara döndüren yılan sokmuğunu iyileştirir ancak yılan zehri derdimin ilacı derdimde buğulu gözlerinde nice zamanlar gökyüzünü seyrettim açıktı masmavi süslenmişti tam hayalin nakşedilecekken gök gürültüsü çıkıp geliverdi yağmur istemiyordu gönül duam gölgen içindi gecelere hiç güvenemedim kalın ve karanlık örtüsünü giydi mi kral kesiliyordu başıma tam alışıyordum kucağını açıyordu şafağa geceler uykusuzluğumun kefili bir dem yemin etti,hiç sabah olmayacak diye ve yeminine sadık kaldı aşkım sadık yemine beddualar saldı böğrümde sakladığım sonsuz giz uyuyunca bilirdim sana kavuşacak birden biterdi gece yeminsiz geçen gece ardından selam derdi gündüze gecelere hiç güvenemedim yalnız sade bir gece hayalin rüzgardan ata binmiş ışıklar saçıyordu tüm karanlıklar korkmuştu ışığından anladım ki beni efsunlayan güneş karanlık dehlizleri yıkıyordu gelin odası mahremiyetine büründü güneşin battığı yer işte sadece o gece de ufuklardan inmişti hilal kabirlerin yumuşak karnı seni benden saklasa da yine de aşkım gizli kalmayacak nasıl ki her nehir ne kadar taşsa da bildiği denize kavuşacak benim de taşkınlığım elbet sana sunulacak ey sevgili!!! nedir senden çektiğim kin ve hiddetli iken gülümsüyorsun gamzelerin incilerle süslenmişken benden yüz çeviriyorsun aşkın biliyor musun gönlümü çaldı benden uzaklaştıkça,seni değil gönlümü benden kopardı gözlerinle bir işaret ver bir bak bilirim baktığın kayalar taptaze meyva olacak bu akşam isteki konuk olsun kalbimin derinliklerinde etlerim aşın kanımda içkin olsun ey sevgili!!! bilir misin açlığı acı çekenleri bütün perdeler kilitli olsa toplaşırlar gök kubbe altında yalancıktan olsa umut ararlar şimşeğin çakmasında o umudu bulurlar ey sevgili!!! biliyorum sana kavuşma yolları karıncanın fili ezmesinden de uzak olsun bana karınca ezdi de bir vaade bulun inanmasam da,yalan söyle aşkım ateşten top olsa da külün altında tutuşacak bir kaynak bulabiliyor yalnız bu ateş İbrahim ateşi kadar serin bir o kadar derin mi derin ey sevgili!!! bestekarı olmadan bestelediğim notasız bu aşkımı her hangi bir lütufla ödüllendirmen gerekmiyor mu? İsmail HAŞİMOĞLU |
-aslinda bana bir numara büyük bir siirdi ama okurken alip götürdü beni, cok begendim...
-masalsi ve akiciydi dahasi heyecan vericiydi, bence devam etmeliydin...
-neyse artik, bir dahakine bekleyelim...
sevgilerimle...