ÜMİT HER YERDE
yitik kalbin hüznünde gördüm
yitirilmemiş kalanlar vardı ananın çocuğunu sarmaladığı gibi yitirilenleri bırakıp kalanlara sarılmak o sıcaklıkta gördüm ışığı ümidin hep kalacağını huzurevindeydi beli bükük Leyla teyzenin yüreğinde Bekir amcanın feri sönmüş bakışlarında kirli elleriyle çay yudumlayan Kütahya’nın kömür taş ocaklarında hayata veren sıcaklığı ümidin hep kalacağını kırık kuşların kanatlarındaydı esen dudaklara dokunuşta rüzgarın dalı kopan hüzün bakışlarda ağaçların ana yüreğinde kopan fırtınalarda fırtınayı dindiren ılıklığı ümidin hep kalacağını dağ köylerine yağan güz yağmurlarındaydı hüzün yağarken ceviz ağacına bırakırdı ağlardı sessiz terk edilen dağ çileği boşluğa konan kelebeğin kanadında saklı ümidin hep kalacağını İşten çıkarılan delikanlının yüreğindeydi terk edilişi sindirememenin koynunda kaçak sevgililerin gizliden bir yerde buluşmalarında zamanın hayatın gözüne bakışı ümidin hep kalacağını isli han odasındaydı memleketten sürülmüş sürgün yüreklerde kırışık gömleğindeki solgun renklerin dumanı göğe kavuşturan tütünde tahta gıcırtısıyla çıkarken merdivenlerin bekar odaların ruhuna anladım saplanmıştı ümidin hep kalacağını at koşturan askerin yularındaydı mataradan çıkan gurbet kokusu içine sinen korkuyu papatyalara salarken bir can düşse de düşmeyen canlar içinde tabutun içine girer saklanırdı bitti denilen yerde kır çiçekleri gibi açar yine çıkardı anladım bu dünyada ümidin hep hep kalacağını İsmail HAŞİMOĞLU |
kır çiçekleri gibi açar yine çıkardı
anladım bu dünyada
ümidin hep hep kalacağını
UMUTSUZ HAYATIN CEHENNEMDEN HİÇ BİR FARKI OLMAZ
UMUTLU MUTLU VE GÜZELLİKLER DİLİYORUM.ŞEN VE ESEN KALIN.