Gazze’li AyşeGazze’li Ayşe Daha on üç yaşında Evde annesi babası birde kardeşi Ortalık mahşer yeri gibi alevler dört bir yanda Dumanlar sarmıştı Gazze’nin üstünü Yahudi bombaları yağıyordu gökyüzünden Sabah ezanıyla uyarmışta annesi Birlikte namazı eda etmişlerdi Kahvaltı saatiydi Bir ekmek biraz zeytin almaya çıktı Ürkek adımlarla alevlerden atlayarak Ulaştı yıllarca geldiği bakkala Biraz utangaç biraz da sıkılgan Veresiye aldı bir ekmekle yüz gram zeytini Koşar adım döndü evin yoluna Sağında solunda taşı yakan alev toplarından sekerek Olan bitene anlam veremedi bir türlü Neden başlarına bombalar yağıyordu Oysa bir sapandan başka silahı da yoktu Korkmuştu tam önündeki duvarın birden Yerle bir olduğunu görende Daha da sıklaştırdı adımlarını Bakkaldan döndüğünde... Bir enkaz olmuştu yuvası Sekiz şiddetinde depremden beter Yerle bir olmuş kerpiç evin her noktası Anne baba ve kardeşi sarılmış birbirine Ne Yahudi bombası ne alev kusan topları ayıramamıştı Sevdiklerini.. Elleri yanık ancak kenetliydi... Anladı ki onlar! Şahadet şerbetini içmişlerdi. Gazze’li Ayşe’nin kardeşinden kalan yarısı yanmış bir başörtüsü Babasının seccadesi de aynı haldeydi Annesinden tek eser kalmamış fistanı yanık vücuduna külden örtü olmuştu... Sadece bir eli kardeşi Hüseyin’in boynunda Diğer eli babasının kopan elinde kebetlenmişti. Sel oldu gözyaşları Ayşe’nin Ellerin açtı semaya On beş yıldır sarıldığı sevdiklerine Son kez baktı.. Yüzleri tanınmasa da Derin bir hıçkırık sardı içini Figan edemedi gözyaşları kalbine ılık ılık aktı Sadece bir Fatiha okuyabildi Sonra.... Sonra bir şerefsiz kurşun taciz etti sol bacağını Yığıldı kaldı dizleri üstüne “Rabbim beni de al anne babam ve kardeşimin yanına” Minik elleri semada asılı kaldı Bacağından akan oluk, oluk kan yanmaya başlamıştı Öğrendi ki fosforluymuş attıkları bombalar Dudaklarından: ’Allah’ım intikamımızı onlardan ve onlara yardım edenlerden sen al, yetim kaldığım gibi onların da yavruları yetim kalsın’ Gazze’ li Ayşe üç hafta boyunca hunharca öldürülen Bin üçyüz otuz iki şehitten, Altı bin yaralıdan geride kalan öksüzlerden sadece biriydi Ne sığınacağı bir yuvası Ne sarılacağı bir tek el Kalmıştı hayatta Çaresiz ve Umutsuzdu! Bir el istiyordu omzundan tutunacak Bir tek El!... A. Baykara 21/01/2009 İstanbul |
göz yaşları içinde okudum
mazlumları anlatan şirinizi
orada yangın müslümanın yüreğinde yangın yazılacak çok şey
antalıcak çok şey var
ancak düğüm düğüm oldu duygularım
YÜCE ALLAH CC NURUNU MUTLAKA TAMAMLAYACAKTIR
ne kadar zülmetselerde bir gün mutlaka mutlakaaaaaaa
saygılar bırakıyorum sayfanıza müslüman aleminin imtihanı çok çetin ALLAH CC kazananlardan etsin
dualarımla
nilüfer gökdemir