SON İHTARKuşluk vakti tenhalığında ruh Rüzgar bir garip esinde Yaprak yaprak elem dökülür Her biri alacaklı kalmış Yorgun yılların Yılgın gönül haznesine Açar yediveren göğsünde Taze intihar çiçekleri ümidin Elvan elvan Arsenik kokar Diner arzu yeli Ve solar Güne gülen gözlerin Ebruli azap gazeli tırmalar Aşina sese hasret Abiye giymiş İçinde çaput bağlar Gönül bedenini Hüzün kundağı sargın Ömür kaburgası Sımsıkı tutuk Ümidin meyline bile dargın İhanetin kör gözünde Maya tutar aldanmışlık Hangi mevsim durağında Nerede ? Ne zaman ? İnilir ki Ecrin çıldırası yolculuğundan Güneş vurgunu günde Yüzüme çarpar Yüzsüz umutlar Damlar kırık kalem ucundan Nar çiçeği rengi Sığıntısız, yetim duygular Gar hüznü gölgesinde Sübyandı oysa neşeler... Kimin aklına gelirdi ki Riyanın göğsünden Zehri emecekler Son İhtar! Susmalı... Girdap bozgunu düşlerin Baskın basan narası Durmalı... Sınır ötesi eylemde Ömrü öğüten dudaklarda Yalanın döndürdüğü değirmeni Şükran AY 20.01.2009 |
UMUT ve DOSTCA