Yokluğunun şairi
Üzülür gerçek
Ağaçlarından sular çekildiğinde Dallarından düşürdüğünde yaprakları, sarı Ve oracıkta kaldığında Mevsimlerin ölüsü Bir mahzun öyküyü Bırakıp yüreğimde Tenini tenimden çekme Her zaman yürüdüğüm yollardan Öyle çekip gitmemeliyim Varlığımın anlamı olmalı, gölgem Küçücük bir çocuğun Annesine sarılışı gibi Sarıldığım Tenini tenimden çekme Şehirler anca,işte böyle yıkılır Gül kokulu saçların,evlerinde dökülmezse İçtiğim bir tas çorbanın Tadına elin,değmediyse Bu tokluğum, Değil ki her öğünde Sana açlığım geçmeden Tenini tenimden çekme Ah o tenin Değilmi ki şiirlerimin teması Güneşin her doğuşunda Çekilen gecenin en güzel hatırası Değil mi her öpücükte titreyen Ürkekliğin en son dehası Ah o tenin İlmek,ilmek dokunulası Yüreğimi koyduğum yeryüzü Yaslayarak başımı Gözlerimden süzülen Her damlada, Irmaklarını meydana getiren cennetin Uyuduğum,uyandığım Hoyratça geçip, giden erkekliğimin En kutsal davası Tenin Canım insanlığım mayası Tenin çekilirse eğer tenimden Ben ölmem bir daha Bir kez,tatmışken ölümü. |